Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 01 Nisan 2008, Salı 19:25:48 Mesaj Konusu: GÖZ SAĞLIĞI
Bıçaksız Laser ( Laser Keratom)
Kırılma kusuru dediğimiz, gözlük veya kontakt lens kullanmayı gerektiren göz hastalıklarında, şeffaf tabakadan kapak kaldırılması ve altında kalan bölüme laser uygulanması şeklinde uygulanan LASIK tedavisi, çağımızın en popüler yöntemi olmaya devam etmektedir. Tedavinin tüm ayrıntıları ortaya çıkmış olup, hangi hastaya ne koşullarda uygulanabileceği ve yine hangi hastaya yapılmaması gerektiği detaylarıyla anlaşılmıştır.
Bu gelişmelere karşın, günümüzde, göz yapısı sebebiyle LASIK tedavisinin uygulanamadığı hasta grupları halen bulunabilmektedir. Bunların başında da, laserin uygulandığı şeffaf tabakanın yeterli kalınlıkta olmadığı veya şeffaf tabaka eğriliğinin standartların çok dışında olduğu hasta grupları gelmektedir. Böyle hastalara klasik LASIK tedavisi uygulandığında önemli problemler çıkabilmektedir.
5 yıldır uygulanmakta olan Femtosecond Laser Keratom dediğimiz sistem, standart dışı laser adayı olan hastalarda yeni imkanlar sağlamaya başlamıştır.
Laser keratom, şeffaf tabakadan kapak kaldırma işlemini laser yardımıyla yapmaktadır. İşlemin laserle uygulanması, emniyetini en üst aşamaya çıkartırken, şeffaf tabaka yapısı normalin dışında olan bu hastalarda LASIK tedavisi yapılabilmesine olanak sağlamaktadır.
Laser keratom yardımıyla uygulanan LASIK tedavisi, tedavi aşamaları açısından fark arz etmemektedir. Yine tedavi öncesi ayrıntılı laser ölçümleri yapılmakta ve göz yapısı tedavi için tam uygunluk gösterirse, laser keratom ile LASIK yapılmaktadır. Damla ile göz uyuşturulduktan sonra laser keratom ile şeffaf tabakadan kapak kaldırma işlemi yapılmaktadır. Bu işlemi, kapağın altındaki bölgeye kırılma kusurunu düzeltecek excimer laser uygulanması ve kapağın yapıştırılması takip eder.
Laser keratomun kullanımı yaygınlaştıkça, standart hastalarda da tercih edilme durumu ortaya çıkacaktır. Böylece LASIK tedavisinin her yapıdaki göze emniyetle uygulanabilme olasılığı artacaktır.
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 01 Nisan 2008, Salı 19:32:59 Mesaj Konusu:
CK-Yaşlılığa Bağlı Görme Kaybına Son
Radyo dalga boyundaki akımla çalışan kondüktif keratoplasti (Conductive Keratoplasty; kısaca CK), 1997 yılında Amerika’da geliştirilmiş olan bir sistemdir.
CK sistemi başlangıçta hipermetrop hastalar üzerinde kullanıldı. 3 yılı aşan bir araştırma süresi sonunda 2002 de Amerika Gıda ve İlaç Örgütü(FDA), bu tedavi sisteminin hipermetroplar için emniyetle kullanılabileceğine dair onay verdi. 2004 şubatında ise FDA bu defa presbiyopi’ de kullanmayı onayladı.
Presbiyopi; "Yaşın ilerlemesiyle ortaya çıkan fizyolojik bir durumdur. Uyum yeteneğinin azalması yakını görmede güçlüğe yol açar. Özellikle okumanın zorlaşmasıyla fark edilir. Göz merceği yeterince bombeleşemediği için yakın cisimlerden gelen ışınlar retinanın arkasında odaklaşırlar. Hipermetropi benzeri bir tablo ortaya çıkar.."
Hipermetrop hastalarda laser tedavisi de yapılmaktadır. Ancak laser sistemi, şeffaf tabakanın ince olduğu veya kuru göz gibi diğer hastalıkları olan insanlarda yapılamamaktadır. Yine laser tedavisinden sonra nadiren enfeksiyon, alerji veya şeffaf tabakanın incelmesine bağlı olarak bazı problemler gelişebilmektedir
CK ise ameliyathane koşulları bile gerektirmeyen ve 3-5 dakika içerisinde uygulanabilen son derece basit bir tedavidir. Uygulama için hasta bayıltılmaz, iğne bile yapılmaz. Göz sadece damlayla uyuşturulur. Tedaviden hemen sonra yakın görüş düzelmektedir.
Uzak görüş başlangıçta çok az bozulabilmekte, ancak 1-2 ay içerisinde eski netliğine kavuşmaktadır. Tedavi, şeffaf tabakada hiçbir incelme yapmamakta ve işlem sonrasında enfeksiyon, alerji gibi problemler ile de karşılaşılmamaktadır.
Uzak için hiçbir problemi olmayan insanlarda 40 yaşından itibaren yakın görme bozulmaya başlamaktadır. Bu bozulma 65-70 yaşlarına kadar artarak devam etmektedir. CK geliştirilmeden önce gözlük kullanımı ve bazen lens takılması dışında herhangi bir çaresi olmayan presbiyopi dediğimiz yaşlanma olayında CK tedavisi yeni bir ümit olarak ortaya çıktı. 3 numaraya kadar olan hipermetrop hastalarda başarılı sonuçlar veren CK tedavisi, yaşlılığa bağlı yakın görme probleminde de çözüm sağlamaktadır.
Bu tedavi, hipermetrop nedeniyle uzağı bozuk olan yaşlılarda uygulanabildiği gibi, uzağa hiçbir kusuru bulunmayan ve sadece yaşlılığa bağlı yakın görme problemi bulunan insanlarda da yapılabilmektedir. Tedavi sonrasında hasta hemen kalkıp gidebilmekte ve ertesi gün işine başlayabilmektedir. 2-3 gün ilaç kullanımı yeterli olmaktadır.CK uygulaması hastanemizde Başarıyla uygulanmaktadır.Konuyla ilgili teknik bilgi için www.refractec.com (ingilizce) adresine baş vurulabilir.
Op.Dr.Kadir Egemenoğlu
Türkiye Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 01 Nisan 2008, Salı 19:56:57 Mesaj Konusu:
LASIK & LASEK & Wavefront
Kırılma kusuru denilen, gözlük veya lens kullanmayı gerektiren göz bozuklukları; laser teknolojisi ile tedavi edilebiliyor.
Bu teknoloji, LASIK, LASEK ve Wavefront yöntemleriyle uygulanıyor.
LASIK yöntemi
LASIK yöntemiyle göz kusurunun giderilmesi işlemi, gözün en dışında bulunan ve kornea dediğimiz şeffaf kısmın uyuşturulmasıyla başlıyor. Uyuşturma için 1-2 damla ilaç yetiyor. Böylece hastanın tedavi sırasında ağrı çekmesi önlenmiş oluyor. Keratom denilen otomatik bir cihaz yardımıyla şeffaf tabakadan ince bir kapak kaldırılıyor. Kırılma kusurunu düzelten lazer ışını, kaldırılan kapağın altındaki tabakaya uygulanıyor. Kapak yerine oturtuluyor. İşlem böylece sonlanmış oluyor.
LASIK tedavisi her bir göz için 2-3 dakika sürüyor. Bu işlem hastanede yatmayı gerektirmiyor. İşlemden sonra hasta kontrolden geçirilerek, gözü açık olarak evine gönderiliyor. Tedaviden sonra hastada 5-6 saat kadar bulanık görme, batma, gözde sulanma ve hafif derecede ağrı olabiliyor.
LASIK tedavisi için hastanın gözünün kaç derecede olduğundan ziyade göz yapısının uygunluğu çok daha önem taşıyor. Tedavi için laser uygulanacak şeffaf tabaka kalınlığının emniyet sınırları içerisinde olması gerekiyor.
Şeffaf tabakada dikleşmenin olduğu keratokonus dediğimiz bazı özel hastalık durumlarında kalınlık yeterli bile olsa LASIK işleminin yapılmaması gerekiyor. Çünkü, bu hastalığın erken dönemde tanısı standart cihazlarla gözden kaçabiliyor. Böyle hastalarda şeffaf tabakanın arka yüzünü de gösterebilen ve keratokonusun erken teşhisini sağlayabilen ileri görüntüleme sistemlerinin kullanılması gerekiyor.
LASIK yapılacak hastalarda tedavi öncesinde göz bebek büyüklüğü ölçülüyor.
Göz bebeği yapısal olarak geniş olan hastalarda standart uygulanan LASIK sonrasında gece görüş problemleri ortaya çıkabiliyor. Bu hastalarda standart LASIK tedavisi yerine wavefront ölçümüne dayalı ısmarlama laser tedavisinin tercih edilmesi daha uygun oluyor.
LASIK hastalarının çoğu yüksek derecede miyop hastalar oldukları için, operasyondan önce, retina dediğimiz göz arkasındaki sinir tabakasının ayrıntılı olarak muayenesi gerekiyor. Bu muayenede elde edilen verilen uygulamanın şeklini belirliyor. Eğer sinir tabakasında önemli derecede delik, yırtık veya dejenerasyon varsa LASIK‘den önce argon laser dediğimiz başka bir laserle bu bölgelere kaynak yapılması gerekiyor. Bu durumda LASIK, kaynak işleminden 1 ay sonra uygulanıyor.
Göz tansiyonu, katarakt, göz içi iltihabı gibi miyop dışı göz hastalıkları bulunan hastalarda LASIK tedavisi yapılmaması gerekiyor.
LASIK öncesinde kontakt lense ara verilmiş olması da önem taşıyor. Yumuşak lens kullanan hastalarda en az 1 hafta, sert lens kullananlarda ise en az 2 hafta lens kullanılmaması gerekiyor.
Operasyon sonrasında 1 hafta ilaç kullanımı yeterli oluyor. En az 1 ay süreyle göz içerisine su temasından ve gözün ovuşturulmasından uzak durulması gerekiyor. Tedaviden sonra güneş gözlüğünün kullanılmasıyla, ışık kamaşması ve sulanma gibi şikayetler en aza iniyor.
LASIK’te başarı
LASIK tedavisi, miyop ve astigmat olgularında yeterli bir başarı sağlarken, hipermetrop bozukluğunu belirli bir dereceye kadar düzeltebiliyor. Hastanın göz yapısı uygunsa miyoplarda 10 numaraya kadar düzeltme yapılabiliyor. Karışık astigmatlarda 6, hipermetroplarda ise 4 numaraya kadar başarı sağlanabiliyor. LASIK tedavisi göze dıştan uygulanıyor. Her tıbbi tedavide olduğu gibi LASIK tedavisinde de bazı riskler bulunabiliyor. Şeffaf tabakadan kapak kaldırılması aşamasında bazı sorunlar yaşanabileceği gibi, tedavi sonrasında da enfeksiyon, alerji ve derecenin yetersiz düzeltilmesi gibi problemler görülebiliyor. Bu problemler LASIK tedavisini uygulayan hekim ve kullanılan laser cihazının kalitesi ile direk bağlantılı olarak gelişiyor. Tecrübesiz bir hekim tarafından uygulanan LASIK tedavisinden sonra sıkıntı ile karşılaşılma olasılığı yüksek oluyor. Piyasada laser tedavisi için kullanılan onlarca cihaz bulunuyor. Bunlar içerisinde ayarı iyi yapılmamış ve eski olan bir cihazla tedavi uygulanırsa beklenmeyen olumsuz sonuçlar çıkabiliyor. Buna karşılık laser cihazının çok yeni olması veya çok ileri teknoloji ürünü diye pazarlanan bir cihaz olması da sıkıntı nedeni olabiliyor.
Piyasaya yeni sürülmüş ve Amerikan Gıda ve İlaç Örgütü’nün (FDA) onayını almamış olan bir laser cihazı reklam desteğiyle çok kaliteli bir cihazmış gibi tanıtılabiliyor. Bu nedenle tedavinin yapılacağı laser cihazının FDA onayı almış olması da ayrı bir önem taşıyor. LASIK tedavisinin en önemli avantajını, iyileştirme derecesi ve hasta için sağladığı konfor oluşturuyor. Göz yapısı uygun olan hastalarda LASIK yöntemi, yüksek gözlük derecelerini bile etkili bir şekilde düzeltebiliyor. İyileşme son derece hızlı oluyor ve tedaviden sonra saatler içerisinde hasta kaliteli bir görüşe sahip olabiliyor. Ağrı, sulanma ve batma problemleri 5-6 saat içerisinde geçiyor. Tedaviden sonra 1 haftalık ilaç kullanımı yetiyor.
LASEK Yöntemi
LASEK yöntemi de LASIK tedavisi ile aynı amaç için kullanılıyor. Yani LASEK de miyop, hipermetrop ve karışık astigmatın laser ile tedavisinde kullanılan bir yöntemi ifade ediyor. LASEK tedavisi; şeffaf tabakanın ince olması sebebiyle LASIK uygulanamayan hastalara uygulanıyor. Böyle hastalarda şeffaf tabaka kalınlığı ne olursa olsun LASEK uygulanabiliyor. Bunun yanında LASIK olabilecek her hastaya eğer isterse LASEK tedavisi de rahatlıkla yapılabiliyor.
Tedavi aşamaları bakımından LASIK’den önemli farkları bulunuyor. LASIK’de şeffaf tabakadan kapak kaldırılırken LASEK’de bu aşama yer almıyor. Damla ile göz uyuşturulduktan sonra şeffaf tabaka üzerindeki zar soyuluyor, laser uygulanıyor ve zar tekrar yerine yayılıyor. İyileşmeyi hızlandırmak için laserden sonra göze numarasız yumuşak lens konuluyor. Lens 3-5 gün kalıyor ve iyileşme sağlanınca gözden alınıyor.
LASEK tedavisi LASIK’e kıyasla daha basit bir işlem sayılıyor. LASIK gibi 5-10 dakika içinde tamamlanıyor. LASIK’de olduğu gibi tedavi sırasında hasta herhangi bir ağrı hissetmiyor. Ancak tedavi sonrası iyileşme daha uzun sürüyor. 3-5 gün süreyle ağrı, batma, sulanma ve görme bulanıklığı olabiliyor. Görüntünün netleşmesi için 1-2 hafta beklemek gerekiyor. Bir ay süreyle ilaç kullanımına ihtiyaç duyuluyor.
WAVEFRONT yöntemi
Wavefront yöntemi LASIK veya LASEK gibi ayrı bir tedavi şeklini getirmiyor. Sadece laser tedavisinin uygulama sistemindeki bir değişikliği ifade ediyor.
Standart laser tedavisinde yalnızca hastanın göz derecesi esas alınarak bir laser düzeltmesi yapılıyor. Wavefront tedavisinde ise wavefront cihazı gözün derece dışında ayrıntılı ölçümlerini alıyor. Şeffaf tabaka, göz merceği ve sinir tabakasında oluşan ışık saçılmaları ayrıntılı bir şekilde ölçülüyor ve bu ölçüme göre tedavi şeması çiziliyor. Wavefront cihazında hesaplanan tedavi şeması laser cihazına aktarılıyor ve böylece sadece her hastaya göre değil bir göze özgü laser tedavisi yapma olanağı sağlanıyor. Wavefront sistemi ile LASIK veya LASEK uygulanmış olan hastalarda tedavi sonrasında standart laser tedavisine göre daha kaliteli görüş elde edilebiliyor. Standart laser uygulanan hastalarda ortaya çıkabilen gece görüş problemleri wavefront tedavisi ile en aza iniyor. Bu sebeple gece uzun süre araba kullanması gereken sürücülerde veya mesleği gece ile ilişkili olanlarda wavefront tedavisinin tercih edilmesi daha uygun oluyor. Laser tedavisi öncesi yapılan ölçümlerde göz bebek çapı yapısal olarak geniş olan hastalarda da wavefont tek seçenek olma özelliği taşıyor. Wavefront tedavisinin en önemli uygulama alanlarından birini de standart laser tedavisi ile başarısız kalınmış olan hastalar oluşturuyor. Standart laser tedavisi sonrasında gözünde kusur kalmış, gece görüş problemi olan veya herhangi bir başka sebeple tedavinin uygun yapılamadığı hastalarda mutlaka wavefront tedavisinin tercih edilmesi erekiyor.
Wavefront tedavisi LASIK veya LASEK tedavisi ile birlikte kullanılabiliyor.
Wavescan Wavefront Analyze System: Bu sistem, wavefront custom ablasyonu öncesi gözün tüm aberasyonlarını hesaplayarak ideal tedavi formunu oluşturuyor.
Tomey-TMS 2 Korneal Topografi Sistemi: Bu sistem, kornea eğriliklerini hesaplayıp renkli haritalarla ve sayısal verilerle ortaya koyuyor. Kornea hastalıklarının tanısında yardımcı olarak kullanılıyor.
Orbscan-2 Korneal Ölçüm Sistemi: Sadece kornea ön yüzeyinin değil, arka yüzeyinin de ölçümü bu cihazla yapılıyor. Cihaz, ayrıca saydam tabaka kalınlığını ve en ince bölge kalınlığını veriyor. Kornea hastalıkları tanı ve tedavisinde yardımcı oluyor.
Pakimetre: Kornea (saydam tabaka) kalınlığı ölçülerek göz tansiyonunun doğru değerlendirmesini sağlıyor.
Vısx S4 Customıze Vss Laser Sistemi: Konusunda dünyanın önde gelen modellerinden olan bu cihaz ile
-10.00 ‘a kadar miyop
- 6.00 ‘a kadar miyop astigmat
+6.00' a kadar hipermetrop ve mikst astigmat
+4.00'e kadar hipermetrop astigmat
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 01 Nisan 2008, Salı 20:03:27 Mesaj Konusu:
Şaşılık Nasıl Fark Edilir?
--------------------------------------------------------------------------------
Gözün belirli bir yöne kayması en önemli belirtidir. Başlangıçta arada bir kayma görülebilir. Çocuk yorgun olduğunda veya uykudan yeni uyanıp dikkati azaldığı zamanlarda daha fazla kayma ortaya çıkabilir. Kafanın belirli bir yöne eğilmesi, televizyona yakından bakması, gözlerde titreme diğer belirtilerdir. Doğuştan katarakt veya göz içi tümörlerinde kayma ile beraber karşıdan bakıldığında göz bebeğinde beyazlık görülebilir. İleriki yaşlarda birdenbire ortaya çıkan göz kaymalarında hasta baktığı her şeyi çift görebilir. Bu şikayetler birkaç ay içersinde kaybolur.
Şaşılığın Belirlenmesinde Anne-Babalara Düşen Görev Nedir?
--------------------------------------------------------------------------------
Yeni doğan çocukta genellikle gözler paralel değildir. İlk 3 ay içersinde paralel duruma gelir. Eğer gözler normal pozisyona gelmiyorsa, göz bebeğinde beyazlık mevcutsa gecikmeden doktora başvurmalıdır. Şaşılık sıklıkla 2 yaştan sonra görülür. Çocuk yorgun olduğunda, daldığında şaşılık görülürse veya devamlı kayma mevcutsa hemen doktora kontrol ettirilmelidir. Ailede şaşılık hikayesi varsa erken ve düşük tartılı doğan bebekler daha hassas olarak takip edilmelidir.
Şaşılığın Tedavisi Var Mı?
--------------------------------------------------------------------------------
Şaşılığın oluş şekline, zamanına göre değişik tedavileri vardır. Sağlam gözü kapama, ilaçla tedavi, gözlük ve prizma kullanılması gibi çeşitli tedavi şekilleri mevcuttur.
Şaşılığın Erken Fark Edilmesinin Tedaviye Etkisi Var Mı?
--------------------------------------------------------------------------------
Şaşılığın tedavisinde amaç görmenin normal gelişimini sağlamaktır. Bu nedenle ne kadar erken davranılır, ne kadar doğru tedavi uygulanırsa; başarı o kadar fazla olur.
Tedavi Edilmemesi Veya Tedavide Geç Kalınması Nelere Yol Açar?
--------------------------------------------------------------------------------
Şaşılığın tedavisinde asıl amaç görmenin gelişimidir. Görmenin gelişimi ve derinlik hissi küçük yaşta hızlıdır. Yaş ilerledikçe gelişim yavaşlayarak 10 yaşında durur. Tedavi edilmediği veya gecikildiğinde kayan gözde tembellik gelişmektedir.10 yaşını geçtikten sonra şaşılık düzeltilse de göz tembelliği düzeltilemez.
Şaşılık Bireyleri Nasıl Etkiler?
--------------------------------------------------------------------------------
Görme fonksiyonunu bozar. Estetik açıdan da sorun yaratır. Tedavide kullanılan kapama yöntemi, gözlük gibi etkenler de çocukta sorunlar oluşturabilmektedir. Kapama tedavileri bir oyun şekline çevrilmeli. Aile içinde kapama yapılmalı ve kapama esnasında ders çalışma gibi istekler yerine onun hoşlanacağı oyunlarla vakit geçirmesi sağlanmalıdır. Gözlük kullanımında da aile desteği olmalıdır. Gözlük kullanmanın bir eksiklik değil, bir özellik olduğu vurgulanmalıdır. Derinlik hissinin tam gelişmemesi, görmenin az gelişmesi de bir çok psikolojik problemler oluşturabilir.
Şaşılıkla İlgili Olarak Ailelere Neler Öneriyorsunuz?
--------------------------------------------------------------------------------
Şaşılık zamanında tedavi edilmezse göz tembelliğinin gelişebileceğini aile iyi bilmeli ve bu bilinçle tedavi sürdürülmelidir. Şaşılığı belirgin olan çocuk doktora götürülebilir. Ancak bizim en çok korktuğumuz, şaşılığın fark edilmeyecek kadar az olmasıdır. Diğer gözün normal olması durumunda çocuk büyüyünceye kadar fark edilmeyen göz tembelliği yerleşir. Sonuç olarak şaşılık şüphesi olan hasta gecikmeden, normal çocukta 3 yaşında ve okula başlarken mutlaka göz doktoru tarafından kontrol edilmelidir.
Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon
Tarih: 02 Nisan 2008, Çarşamba 08:55:53 Mesaj Konusu:
Yazilari yayimlama iznimiz
Bu bölümdeki yazıları yayımlamamiz icin bize izin vere Türküey hastanesi ıdarı koordınatörü Hayati Odabaşı na teşekkür ederiz
Sayın Halil Aktaş, Merhabalar
e-mail için teşekkür ederiz. Güzel içten duygularınızın bizleri oldukça mutlu ettiğini ayrıca belirtmek isteriz. İnsanlara yardımcı olmak ve bilgi paylaşımı için oluşturduğumuz web sitesinden( www.erecete.com ve www.turkiyehastanesi.com ) kaynak göstererek tüm yazılardan alıntı yapabilir veya kullanabilirsiniz.
Sağlıklı günler dileriz.
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
Tarih: 22 Ekim 2008, Çarşamba 22:12:00 Mesaj Konusu:
Emeğine sağlık ZaKDaRiZa
Özellikle Şaşılık ile ilgili bölüm ilgilendiğim konuydu, 11 aylık yeğenimin böyle bir sorunu var, şu an gözlük kullanıyor ve her gün sağlam gözü kapama yöntemini uyguluyorlar , çocuklarda zor bir durum,anne -babalara çok iş düşüyor. Tedbir için özellikle televizyon kunusunda dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyorum.
.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan.......
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız