Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - Türkçe'mize sahip çıkalım...
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

Türkçe'mize sahip çıkalım...

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

Reffazum

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 173
Nereden: ÇERKEZKÖY



MesajTarih: 10 Temmuz 2009, Cuma 22:05:54    Mesaj Konusu: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

Merhaba Arkadaşlar...
Bugün elektronik postama ulaşan bu güzel, uyarıcı afişleri çok beğendim ve vakit geçirmeden sizlerle paylaşmak istedim.

İyi yerine ii, veya tamam yerine taam diyenlerle karşılaşıyoruz.
Lütfen biraz özen!!
Atatürk`ün bizlere hediye ettiği bu güzel dile sahip çıkalım

Muzaffer Aktaş



Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


.................




Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


.....................

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


...........................


Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.



.............

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


................



.................




..............




..............





...............



...............

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


..................

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.



.................
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

RaMLe

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 948
Nereden: Almanya



MesajTarih: 10 Temmuz 2009, Cuma 22:27:01    Mesaj Konusu: Re: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

Cok guzel bir konuya degindiginiz icin sizi tebrik ederim .bazan bende yapiyorum ´´tesekkür ederim´´ yerine tsk ederim yaziyorum umarim tekrar etmem.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

selman_ayas

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Jun 28, 2009
Mesajlar: 71




MesajTarih: 10 Temmuz 2009, Cuma 23:31:44    Mesaj Konusu: Re: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

doğrusunu söylemek gerekirse ben bu tür hataları pek yapmıyorum msn de dahi düzgün yazıyorum ama mağlesef bu konuda kimseyi uyarmayarak onların yapmış olduğu yanlışa destek vermiş oluyorum uyardığınız için çok teşekkür ederim eminim ki bundan sonra daha dikkatli olacağım..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Bir_Beyaz_Mendil

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 07, 2008
Mesajlar: 509
Nereden: samsun



MesajTarih: 12 Temmuz 2009, Pazar 15:10:07    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Teşekkürler Muzaffer Abi kırmızı gül uyarını dikkate almaya çalışacağım, ne kadar becerebilirim meçhul...

Gün biter gülüşün kalır bende...---->^^KaRaYeL^^
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Reffazum

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 173
Nereden: ÇERKEZKÖY



MesajTarih: 20 Temmuz 2009, Pazartesi 11:13:00    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

Türkçe'mizde, vurguların çok önemli olduğunu da unutmamamız lazım.
Özellikle konuşma dilinde vurgular anlatılmak istenenin tamamen farklı anlaşılmasına sebep olabilir.
Yazı dilnde noktalama işaretleri bunu anlaşılır kılsa da konuşmada vurgusuz bu ayırımı yapmak mümkün olmaz.

Aşağıdaki örneklerde bunu rahatça farkedebiliriz.




Adam çok beyaz.
Adam çok, bey az.
Ahmet ne yazık ki mumyalamış.
Ahmet ne yazık ki mum yalamış.
Akşamsa bunalıyorum.
Akşam sabun alıyorum.
Ananas aldırmış.
Anana saldırmış.
Anlatayım. Anla tayım. Anlat ayım.
Araba yağı çokmuş.
Ara bayağı çokmuş.
Ay akşamdan ışıktır.
Ay ak, şamdan ışıktır.
A, yak şamdanı, şıktır.
Ayak şamdanı şıktır.
Az aldı.
Azaldı.
Bakmasa da sakallı.
Bak, masada sakallı.
Baltası var.
Bal tası var. (anonim)
Binyüzyirmi beşe bölünür.
Binyüz yirmibeşe bölünür.
Bin yüzyirmibeşe bölünür.
Biraderse ver.
Birader sever.
Bira derse ver
Birayı getirmiş yanında.
Bir ayı getirmiş yanında.
Birayı öyle geçirmiş.
Bir ayı öyle geçirmiş.
Birol ayın yüzünü gördü.
Bir olayın yüzünü gördü.
Bu Güngör desinler.
Bugün Gördes inler.
Can eri yormuş.
Caner'i yormuş.
Can eriyormuş.
Çaresizsiniz.
Çare sizsiniz.
Deli kaçabilir.
Delik açabilir.
Deli mi ne yahu?
Deli Mine yahu!
Eksik oy.
Eksi koy.
Er, tanyerinde beklemişti.
Ertan, yerinde beklemişti.
Gelin gelince gelin.
Gelin gel, ince gelin.
Gökte durmayan karada da durmaz.
Gökte durmayan kar adada durmaz.
Gözü kızarıyormuş.
Gözü kız arıyormuş.
Gül'e naz. Gül en az. Gülen az.
Güzel desen de değil ki.
Güzel de sende değil ki.
Hasta neden ayrılmış?
Hastaneden ayrılmış.
Hayal et.
Hayalet!
Hey kel.
Heykel!
Hoşça kal.
Hoş çakal.
Hoş, çak al.
İnciri Melis'e ver.
İnci rimeli sever.
Kaç masa geliyor?
Kaçmasa geliyor.
Kart almışım. Kartalmışım.
Kar yola yağıyor.
Karyola yağıyor.
Kayabilir.
Kaya bilir.
Kekik ek.
Keki kek.
Küpe tekse ver.
Küp etek sever.
O bir inci.
O birinci.
O da var.
O davar. (anonim)
Ok atmış.
O katmış.
Oyabilir.
Oya bilir.
Oy atmış.
O yatmış.
O kaça, bilir mi?
O kaçabilir mi?
Ok almış.
O kalmış.
Senin aşkından yandım da yanacağım.
Senin aşkından yandım, dayanacağım.
Soldurdu.
Sol durdu.
Su satıyor.
Susatıyor.
Tarihte neler oldu?
Tarihten eler oldu.
Tekel likör fabrikası.
Tek elli kör fabrikası.
Yağmur yağar saraylar ıslanır.
Yağmur yağarsa raylar ıslanır.
Ya sağa girerse.
Yasağa girerse
Yürü, yorum yapma lütfen.
Yürüyorum, yapma lütfen.
Ziya n'olmuş?
Ziyan olmuş.

Ne kadar değişiyor değil mi???

...................
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 20 Temmuz 2009, Pazartesi 17:45:40    Mesaj Konusu: Re: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

Yazıların teknik bir problemden dolayı silindiğine üzülmüştüm, fakat nesli, yazıların kayıtlarını tutmuş. Kendisine çok teşekkür ediyorum. kırmızı gül Bu durumda, öncelikle eski yazdığım mesajları yeniden eklemek istiyorum.

Çok isabetli ve güzel bir konu Reffazum. Dilimizin fonetik olması nedeniyle en sık yapılan hata, seslerin konuşulduğu gibi kaleme alınmasıdır. Bunun sonucunda, aksanların yazım diline aktarılmasıdır. Telaffuzu doğru yapan kişilerin, genelde yazım hatası da oldukça azdır. Aksi halde, kişinin bulunduğu yöreye bağlı olarak, yazımı da değişmektedir. Bu durumda Türkçe, tanımı itibarıyla, İstanbul Türkçe'si kimliğinden sıyrılıp, Siirt, Hakkari, Karadeniz v.b. Türkçe'sine dönüşmektedir. Kelime bilgisinin zayıf olduğu bu sorunun, ancak ve ancak, kitap veya gazete okumayla düzelebileceğini düşünüyorum.

İkinci bir hata, "de,da" eklerinin, "bulunmak" anlamınla bitişik, "dahi" anlamında ayrı yazılmaları gerektiğinin pek dikkate alınmamasıdır. "Bende" demek, benim üzerimde, " Ben de" demek ise, "Ben dahi" anlamına gelmektedir. Ciddi anlamda, anlam değişiklikleri olmasa da, konuşma dilinde de aynı hata yapılmaktadır.

Üçüncü ve bence en önemlisi ise, yazımda noktalama işaretlerinin doğru kullanılmasıdır. Virgülle ayrılan cümleler, nefes alma ve duraklama yerlerini, öznenin kendisini, ne anlamda kullanılacağını belirtirler. Ünlü deyişteki gibi, virgülün yerine göre, babanın örnek mi alınacağı (Oku baban gibi, eşek olma) , yoksa yerileceği mi (Oku, baban gibi eşek olma) belli edilir. Nokta ve ünlem nispeten kullanımı kolay olsa da, üstten ayırma, noktalı virgül, yazımın inceliklerini bilenlerce sıkça kullanılmaktadırlar. Kitap okurken, yazım kurallarına dikkat etmek, bilgilerin doğru kullanımını sağlayacaktır.

Dördüncü etken ise yabancı dilden dilimize nüfuz eden kelimelerdir ki, bunda medya ve popüler yoz kültürün etkisi çok fazladır. Kültürümüzü nasıl koruyabileceğimiz, sanıyorum binlerce doktora tezi çıkartabilecek dipsiz kuyu gibidir.

Ben dilimiz için kısaltmaları çok da fazla büyük bir tehlike olarak görmüyorum. Hızlı yazım, not alma teknikleri içinde, en önemlisi sesli harflerin çıkartılmasıdır ki, bir çok alfabe, sesli harfleri içermez. Arapça'da, İbranice, Hawaii dilleri gibi. Bana kalırsa, bu tip kısaltmalar, ancak diline çok hakim uluslar tarafından kullanılabilirler. Amerika'lılar, birçok teknik ve teknik olmayan kısaltmalar kullanmaktadırlar, keza İngilizler de öyle. Kim diyebilir ki, bu iki ulusun da dili, yozlaşmakta, edebi ve kültürel alanda kötüye gitmektedir? Ayrıca unutmayalım ki, batı edebiyatının bu güne kadar en büyük eserlerini vermiş olan William Shakespeare de, kendi dilinde kullandığı birçok kelimenin yanısıra Fransızca'dan ithal, birçok kelimeyi de diline entegre etmiştir.

Dil zor yetişen nadide çiçek gibidir, itinayla bakmak, büyütmek gerekir. Paylaşımınız için çok teşekkürler


* * *


Bundan önceki yazımda, dili yalın ve günlük yaşam içinde etkilerden uzak olarak düşünmenin imkansızlığından bahsetmek ve dilin kullanımındaki hataları da katarak, biraz kapsamlı bir tespit yapmak istemiştim. Yazımda, dördüncü maddedeki etkenlerin, çok ve karmaşık olduğu ve bu konuda birçok doktora tezi verilebileceğini belirtmiştim. Cevabi yazınızla, bu konuda birkaç söz daha söylemek de mümkün oldu, bu yüzden teşekkür ederim Reffazum.

Yoz ve yabancı kültürün topluma nüfuz etmesini kolaylaştıran en önemli etken bence görsel medya; var olan Türkçe kelimeler yerine, özellikle yabancı kelimeleri pompalamaktalar. Gençlerimiz, sürekli yabancı müzik dinlemekteler, yerli müzisyenlerimiz ise özellikle yabancı kelimeleri parçalarına sokmaktalar. Türkçe konusunda oldukça hassas olan, şarkı sözlerini yıllarca denetleyen TRT, Eurovision şarkı yarışmasına bile, yarı Türkçe yarı İngilizce parçalara cevaz vermeye başladı, ki son yıllarda, halkın diline dolanan parçalarımız, yabancı kelimelerin dilimize sızmasını artırdı. Bu çöküşün en önemli mihenk taşlarından biriydi. Yeni nesil içinde, Türk sanat müziği artık sık dinlenilenler arasında değil, keza Türk halk müziği de öyle. Bunun sonucu olarak da, yabancı kelimelerle donatılmış, reklam levhaları veya dükkan tabelaları, o işletmeyi, daha modern, temiz ve havalı göstermekte, emsali Türkçe tanıtımlı firma ise daha bir alaturka, eski ve köhne düşüncesini uyandırmakta. Bunun sonucunda, maalesef, diğer esnaf da aynı yolu seçmekte. Bir nevi pozitif geri besleme ile artarak çoğalmakta.

Devlette üst düzey yöneticilerimizin "başkan" yerine "prezidan" demeye başlamaları, bence dildeki gidişatın durumun ne derece vahim olduğunu gösteriyor zaten. 1980'lerden sonra başlayan bu yöneliş gittikçe ivmelenmiş vaziyette. Yabancı dilde, bir cümle bile kuramayan bir sürü insan, bir çok yabancı kelimeye aşina olmuş durumda.

Çözümün en önemli adımı, ticaret odaları ve belediyelerin, yabancı dil içeren tüm levhaları ve reklamları yasaklamalarıdır. RTÜK, Türkçe yayın yapan kanalları, dil bakımından da denetlemelidir. Yaptırımlar olmadan çözüm beklemek saflık olacaktır.

Sonuçta varmak istediğim nokta, devletin organlarının bir nevi zorlaması ve yönlendirmesi olmadan, yoz kültürün toplum üzerindeki etkisini azaltmanın imkansız olduğunu göstermektir.

Saygılarımla

*******

Ayrıca, son mesajınızdaki örnekler de muhteşem olmuş Reffazum, bu yüzden bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum. kırmızı gül

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

Reffazum

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 173
Nereden: ÇERKEZKÖY



MesajTarih: 20 Temmuz 2009, Pazartesi 18:08:46    Mesaj Konusu: Re: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

Not:Teknik arıza nedeni ile silinen konu ile ilgili yorumumu tekrar ekliyorum. ( Yorumun kopyasını bana ulaştıran Nesli'ye çok teşekkürler)

....................................

Katkınız ve yorumlarınız için teşekkürler gursoyt.

İnsanlar arasında anlaşmayı sağlayan tabii bir vasıta, kendisine mahsus kanunları olan ve ancak bu kanunlar çerçevesinde gelişen canlı bir varlık, temeli bilinmeyen zamanlarda atılmış bir gizli anlaşmalar sistemi, seslerden oluşmuş içtimai bir sistemdir.”

Yukarıdaki tarif “Dil nedir?”sorusuna Prof. Dr. Muharrem Ergin’in verdiği cevaptır.


Milleti oluşturan en önemli unsur dil birliğidir.


Önemli olan bu en önemli unsura sahip çıkmak ve sağlıklı bir şekilde gelişmesine katkıda bulunmaktır.

Başlık açılırken vurgu yapılmak istenen, ihtiyaca cevap verecek Türkçe kelimeler veya isimler olmasına rağmen özenti halinde başka dillere sarılma yanlışlığıdır. Diline özenti ile sarıldığımız milletlerin, zamanla her şeyine özenti duymaya başlarız ve bu giderek milletimizi sevmeme noktasına varır.

Bizi,kulaklarımızı tıkayıp gözlerimizi bağlayarak, ülkemizdeki bilmediğimiz bir şehrin bilmediğimiz bir sokağına bıraksalar ve gözlerimizi açsalar hangi ülkede olduğumuzu anlamakta zorlanacağımız yerler yok mudur ?

İşte bu durum, canlı bir varlık diye tanımlanan dilimizin tehlikede olduğunun işaretidir.

Gelişmiş ülkelerin konuştukları diller,diğer dillere bir baskı oluşturmaktadır. Bunu kabul etmek gerekir.
İcatlara bağlı olarak ortaya çıkan teknolojik terim veya isimler aynı şekilde diğer dillere geçmekte fakat yazı dilinde veya telaffuzda kullanıldığı dile göre bazı değişiklikler göstermektedir. (Televizyon, radyo gibi.)

Başka örnek var mı bilmiyorum ama yoğurt Türklerin icadı olduğu için diğer dillerde de benzer şekilde kullanılmaktadır.

Ayrıca daha önce dilimize Arapça,Farsça veya Fransızca’dan geçmiş, ama geçen zaman içinde Türkçeleşmiş birçok kelimeyi de sırf kökeni Türkçe değil diye ayıklamaya çalışmak gereksizdir diye düşünüyorum.

Esas olan, dilimizin bütünlüğünü korumak ve gelişmesine katkıda bulunmaktır.


Muzaffer Aktaş.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

zafersoy

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON



MesajTarih: 20 Temmuz 2009, Pazartesi 22:21:52    Mesaj Konusu: Re: Türkçe'mize sahip çıkalım... Alıntıyla Cevap Ver

belki emme kalıp misali olacak ama bir konu ile ilgili yaptığım bir yorumu tekrarlamak istiyorum..ancak öncelikle yazanın yapanın ve aktaranların emeğine sağlık...

meyan kökü ve bir böceğin öz suyu ve daha bir çok katkı maddesi ile imal edilen ve herkesin beğenerek tükettiği bir içeceğin aylardan beri sanal alemde karşıt kampanyaları dolaşıp,lütfen paylaşın,allahını seven paylaşsın,müslümansan paylaş gibi söylemlerle o içecek firmasını karalamak istemelerini şaşkınlıkla karşılıyorum. herkes içtiği halde bir başkasının içmesini istememesi bence provakasyondan başka birşey olmadığını düşünüyorum.

örneği vermemdeki sebep daha açıklayıcı olsun diyedir.öyleki yorumları yapan kişilerin,bende dahil,türk dil kurumuyla iletişime geçip özgün türkçemi öğrenmek istiyorum bu konuda beni aydınlatırmısınız dediğini sanmıyorum.

tabiki gönül isterki türk isek dilimizi tam anlamıyla bilelim,kullanalım,kullanılmasına önayak olalım.ancak hiç birimizin gün içerisinde türkçeyi kullanmaya özen gösterdiğini sanmıyorum.öyleki yukardaki yorumlardada sözü geçtiği için söylüyorum, asıl türkçeyi konuşmaya kalkarsak hepimizin zorlanacağını biliyorum.düşünün belediye otobüsü gidiyor yerine belediyenin çok oturgaçlı binengeçi aparıyor diyecez.

tabiki bunları yazarken, özgün türkçenin asimile olmuş şeklini beğeniyorum anlamına gelmez.

soru-1 yukardaki yaptığım yorumda kaç tane tükçe olmayan kelime vardır.

soru-2 yukardaki yaptığım yorumda nerelerde imla hataları vardır.

emeğinize sağlık muzaffer aktaş...

<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

nesli

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul



MesajTarih: 23 Temmuz 2009, Perşembe 06:04:46    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"Türkçemize sahip çıkalım."

Bu konuyla ilgili duyarlılığımı daha önce de belirtmiştim.
Türkçemizi kullanırken özen göstemek hepimizin görevidir. Dilimizi doğru kullanmak için elbette ki kurallarını iyi bilmemiz gerekir ancak; bu konuda çok fazla bilgi sahibi olmadan da dikkat edebileceğimiz noktalar var. Herkes Türkçeyi tam olarak bilemeyebilir, en azından bildikleri konularda dikkat etmeleri bile "Türkçeye sahip çıkmak"'tır. Örneğin bir kelimenin yaygın kullanılan Türkçesini bildiğimiz halde yabancı dil karşılığını kullanma alışkanlığı edinmemeye dikkat edebiliriz. ("bye bye" değil de "hoşçakal", "ok." değil de "tamam"....demek, yazmak gibi.)
Bir Türkçe öğretmeni kadar imla bilgisine sahip olamayabiliriz ancak; yazım dilinde yukarıda Reffazum'un verdiği örneklerdeki gibi vurgulara dikkat ederek ya da en azından bildiğimiz noktalamaları kullanarak daha anlaşılır, anlam bulanıklığından uzak olmaya dikkat edebiliriz.
Bunun gibi örnekler yukarıdaki yorumlarda ve resimlerde gördüğünüz gibi daha da arttırılabilir.

Bu konuyla ilgili sizinle bir yazı paylaşmak istiyorum. Mustafa Koç'un "Türkçeye Sahip Çıkalım" adlı yazısı. Okumak için TIKLA

.......

“Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır.”

Milli bilincin ayakta kalabilmesi ve uyanık bulunması için dil ve tarih uğrunda çalışmaya mecburuz.
Türk milletinin milli dili ve milli benliği bütün hayatında egemen ve esas kalacaktır.


1933 M.Kemal Atatürk

.......

"Türkçe olmadan Türk Kültürü olmaz,
Türk Kültürü olmadan Türk Kimliği bulunmaz,
Kimliksizin öz güveni, özüne itibarı yoktur,
Özüne itibarı olmayanın haysiyeti olur mu?
Türk dediğin haysiyetsiz yaşamaz."


Oktay Sinanoğlu


* * *

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


Forumda Türkçe ile ilgili daha önceki paylaşımlar :
(Başlıklara link eklidir. Tıklayarak paylaşıma ulaşabilirsiniz.)

Türkçemize sahip çıkalım lütfen
Türkçe'm

* * *

Paylaşımlarınız için teşekkürler Reffazum, konuyla ilgili bilgiler için teşekkürler gursoyt

.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan.......
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^