Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
MaviNick
Bağımlı Üye
Kayıt: Aug 24, 2008
Mesajlar: 128
|
Tarih: 28 Nisan 2009, Salı 18:31:36 Mesaj Konusu: MÜSLÜMANA HARAM ÇEŞMESİ |
|
Aşağıdaki hikayede anlatılan anlayışın, aradan yüzyillar geçmesine rağmen değişmemiş olduğunu düşündüğüm için sizlerle paylaşmak istedim.
Siz ne düşünüyorsunuz?
“MÜSLÜMAN’A HARAM” ÇEŞMESİ
Vaktiyle Bursa’ da bir müslüman, eski adı “Yahudilik Yolağzı”, bugünkü adı Arap Şükrü olan muhitte çeşme yaptırmış ve başına bir kitabe eklemiş: “Her kula helâl, Müslüman’a haram!..”
Bursa başkent, tabii Osmanlı karışmış, bu nasıl fitnedir diye...
Gitmişler kadıya şikâyete, adam yakalanıp yaka-paça huzûra getirilmiş. “Bu nasıl fitnedir, dîni İslâm, ahâlisi Müslüman olan koca devlette sen kalk, hayrattır, sebildir diye çeşme yap, ama suyunu
Müslüman’a yasakla!.. Olacak iş midir, nedir sebebi, aklını mı yitirdin?..” diye çıkışmışlar adama.
Adam:
- “Müsaade buyurun, sebebi vardır, lâkin isbat ister, delil şarttır…”
dedikçe kadı kızmış:
- “Ne delili, ne isbatı?.. Sen fitne çıkardın, Müslüman ahâlinin huzûrunu kaçırdın, katlin vâciptir!” demiş.
Demiş ama, bir yandan da merak edermiş:
- “Nedir gerekçen?..” diye sormuş.
Adam:
- “Bir tek Sultan’a derim…”
diye cevap verince, ortalık yine karışmış. Söz Sultan’a gitmiş, adam yaka paça saraya götürülmüş...Padişah da sinirlenmiş ama, diğer yandan o da meraklanırmış:
- “De bakalım ne diyeceksen. Bu nasıl iştir ki, hem çeşmeyi yaparsın, hem de her kula helâl,
Müslüman’a haram yazarsın?..”
Adam, başı önünde konuşur:
- “Delilim vardır, lâkin isbat ister.”
- “Ya dediğin gibi sağlam değilse delilin?..”
- “O zaman boynum, hükme kıldan incedir Sultânım…”
- “Eeee?!..”
- “Sultânım, herhangi bir havradan (sinagog) rastgele bir hahamı izahsız yaka-paça tutuklayın, bir hafta tutun. Bakın neler olacak…”
Dediği yapılmış adamın. Bütün azınlıklar bir olmuş, başlarında Mûsevîler, “ne oluyor, bu ne zulüm?.. Bizim din adamımıza biz kefiliz, ne gerekirse söyleyin yapalım, o masûmdur, gerekirse kefâlet ödeyelim...”
Çevre ülkelerden bile elçiler gelmiş, elçiler mektup üstüne mektup getirmiş… Bir hafta dolunca, adam:
- “Sultânım, artık bırakmak zamanıdır” demiş.
Haham bırakılmış, azınlıklar mutlu, bu sefer Sultan’a teşekkürler, hediyeler…
Az zaman geçmiş ki, adam:
- “Aynı işi herhangi bir kiliseden herhangi bir papaz içinyaptırınız Sultânım” demiş.
Aynı şekilde bir papaz derdest edilip yaka-paça alınmış Pazar âyininden ve aynı tepkiler artarak devam etmiş. Haftası dolunca da serbest bırakılmış. Mutlulukk ve sevinç gösterileri daha bir fazlalaşmış, teşekkürler, şükranlar... Levantenler din adamlarına kavuşmanın mutluluğuyla
daha bir sarılmışlar birbirlerine...
Sultan:
- “Bitti mi?..” demiş adama.
- “Sultânım son bir iş kaldı, sonra hüküm zamanıdır izninizle” demiş.
- “Şimde nedir isteğin?..”
- “Efendim, pâyitahtımız Bursa’nın en sevilen, en sözü dinlenilen, itimad edilen âlimini alınız minberinden…”
Adamın dediğini yapmışlar, Ulucâmi imamını Cuma hutbesinin ortasında almışlar, yaka-paça götürmüşler...
Ve ne olmuş bilin bakalım?..
Bir Allah’ın kulu çıkıp da, “ne oluyor, siz ne yapıyorsunuz?.. Hiç olmazsa va’zı bitene kadar bekleseydiniz”, gibi tek bir kelâm etmemiş, imamın peşinden giden, arayan-soran olmamış...
Geçmiş bir hafta, “nerde imam” diye gelen-giden yok!.. Aptal ve câhil bir imam tâyin edilmiş yerine, ne konuştuğunu kendi kulağı duymayan tam yobaz cinsinden biri… Halk hâlinden memnun, başlamış bir dedikodu, o geçen hafta derdest edilen koca âlim için:
- “Biz de onu adam bilmiş, hoca bellemiştik…”
- “Kimbilir ne halt etti de tevkif edildi!..”
- “Vah vaah!.. Acırım arkasında kıldığım namazlara…”
- “Sorma, sorma...”
Padişah, kadı ve adam izliyorlarmış olup-bitenleri. Sonunda Padişah çeşmeyi yaptırana sormuş:
- “Eee, ne olacak şimdi?..
Adam:
- “Bırakma zamanıdır. Bir de özür dileyip helâllik almak lâzımdır hocadan.”
“Haklısın” demiş padişah, denilenin yapılması için emir buyurmuş ve adama dönmüş. Adam başı önünde konuşmuş:
- “Ey büyük Sultânım, siz irade buyurunuz lûtfen, böyle Müslümanlar’a su helâl edilir mi?..”
Sultan acı acı tebessüm etmiş:
- “Hava bile haram, hava bile!..” demiş...
....................... |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
nesli
Platinyum Üye
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
|
Tarih: 29 Nisan 2009, Çarşamba 01:31:36 Mesaj Konusu: |
|
O çeşmeyi yaptıran muhterem zat, çeşmenin "Müslüman’a haram" olma durumunu güzel ifade etmiş. Olayın aslını bilmeden daha da önemlisi bilmeye gerek duymadan, araştırmadan körü körüne devlete inanıp alimi suçlayabilen bir topluluğa bırakın çeşmeyi, hava bile haram denmesine hak verebiliyorum.
Maalesef toplum olarak tepkisiz bir toplumuz. Olan bitenlere seyirci kalıp sebebini sormuyoruz, soramıyoruz. Bu durum yıllar öncesinde Osmanlı zamanında da böyleymiş, şu an da da böyle.
Unutmayalım ki; "Tepkisiz toplum, sömürülmeye mahkumdur. " Umarım tarih tekerrür etmez.
Ben de anlayışın değişmediğini düşünüyorum MaviNick, paylaşım için teşekkürler. |
.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan....... |
|
|
|
|
gursoyt
Altın Üye
Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara
|
Tarih: 29 Nisan 2009, Çarşamba 08:38:58 Mesaj Konusu: Re:MÜSLÜMANA HARAM ÇEŞMESİ |
|
Teşekkürler MaviNick. Kurgusal bir öykü olsa da, tepkisizliğimizi o kadar güzel vurguluyor ki. Galiba, vurgulanması gereken, sıkıntıda olduğumuz veya şikayetçi olduğumuz daha çok konu var. Birbirimize kenetlenip destek olmak dururken, düşene yardım etmemiz gerekirken, arkadan konuşmamamız gerekirken, maalesef bunların hepsini yapıyoruz.
Aklıma hemen benzeri bir kurgusal cehennem fıkrası geldi. İçinde, birbirini çekememezlik de olan, kara mizah öyküyü, sizlerle de paylaşmak istedim. Her ne kadar konuda "Türkler" diye geçiyorsa da, bunu sadece abartılı bir teşbih olarak alalım, hakaret amacı bulunmamaktadır.
Çukurların içi alev alev yanıyor.Bu sırada vefat eden kişi bir çukur görüyor başında zebani yok ama içinde insanlar var ve o çukur da alev alev yanıyor.Etrafındakilere soruyor bu çukurun başında neden zebani yok,insanlar da dışarıya çıkmıyor diye. Aldığı cevap manidar: "Orası Türklerin bulunduğu çukur.Onlar zaten çıkmak isteyenleri tutup içeri çekiyorlar. Bizin başlarına zebani koymamıza gerek yok ki."
Elbette ki Müslümana haram diye düşünülmesi bile abes ama, onu da kurgusal fıkradaki gibi, ders alınması gereken, kara mizah olarak alıyorum. Emeğinize sağlık. |
Tuğrul GÜRSOY |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|