Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
Reffazum
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 173
Nereden: ÇERKEZKÖY
|
Tarih: 26 Nisan 2008, Cumartesi 11:51:42 Mesaj Konusu: SEVGİNİN GÜCÜ |
|
( Not: Hepsini okumaktan sıkılanlar sadece kalın yazılmıs kısımları okuyabilirlar )
Bana kalbinden ne geçtiğini söyle,Sana kim olduğunu söyleyeyim
Bağışıklık sisteminizin nasıl her gün hiç durmadan bu tür saldırılara karşı dayanmak ve kendini savunmak zorunda kaldığını bir düşünün.
Eğer et yiyen bakterilerin, Lejyoner hastalığının ve öldürücü grip virüslerinin kötü olduğunu düşünüyorsanız, tıbbi ve bilimsel araştırmalar açıkça kanıtlamıştır ki, bağışıklık sisteminize saldıran en kötü düşman
MİKROPLAR DEĞİL...…aklınızdan geçenler ve ağzınızdan çıkanlardır
Dahası, vücudunuzun direncini arttırmaya yarayan en sağlıklı besinlerden biri, vitamin, mineral, enzim, meyve suları, hatta şifalı bitkilerden bile daha sağlıklı olanı SEVGİ’dir.
Beyniniz, 24/7/365 gece-gündüz, hiç durmadan çalışır, asla kapanmaz veya tatile çıkmaz.
Beyin, metabolizmanın hemen her fonksiyonunu ve kimyasal dengesini kontrol eden, vücudunuzu yöneten bilgisayar desteğidir.
Sinir sisteminizden ve kan dengelerinizden tutun, cinsel fonksiyonlarınıza ve bilmediğiniz binlerce diğer fonksiyona kadar, beyin dümeni tutan kaptandır, günün her saniyesinde SİZİ ve bütün vücudunuzu, yaratır, yürütür, kontrol eder, dengeler, destekler ve korur.
Bilim adamları bir şey düşündüğünüzde, beyninizin pencere diye ifade ettikleri bir şeyi açan kimyasallar yarattığını artık biliyor. Düşünceniz sona erdiğinde ise, pencere kapanıyor.
İşte, rüyalarınızın insanını görüp, aşkı hissettiğinizde ve bütün vücudunuzu o harika ürperti kapladığında, bu beyninizin yarattığı bir kimyasaldır. Cinsellik arzu ettiğinizde, bu da beynin bir başka kimyasalıdır ve o ≠%@&?! trafikte yolunuzu tıkadığında içinizden bu sersemi lazer tüfeğiyle yok edebilm
Bağışıklık sisteminiz duygusal diyaloglarınızı dinliyor ve bunlara tepki veriyor.
İşte tıp biliminin şu anda bize söylediği şey tamamen bu, bağışıklık hücrelerinizin üzerinde nöropeptitler, yani her düşünce ile beyninizin yarattığı kimyasallar için özel bir reseptör bulunuyor ve bağışıklık hücrelerinizin mikroplara ve hastalıklara verdiği yanıt - arttırıcı, azaltıcı hatta DURUDURUCU olması bu beyin kimyasalları tarafından etkileniyor
e isteğine kapılmanız, bu nefret, kan dolaşımınızdaki veya midenizdeki kaynayan bu asit yine bir başka beyin kimyasalıdır.
- Yaptığınız herşeyin fiziksel bir sonucu vardır; öyle görünüyor ki, artık düşündüğünüz her şeyin de bir sonucu var.Bilim adamları bu beyin kimyasallarına NÖROPEPTİT diyorlar.
Bilim uzun yıllardır bu konu üzerinde birçok araştırmalar yaptı.
Herhangi bir şey düşünmeye başladığınızda, beynininiz sizi değiştiren kimyasallar üretiyor ve işte hisetttikleriniz bu nöropeptit denilen beyin kimyasallarının yaratması ve özümlemesi sonucu oluşuyor.
İşte iş burada tuhaflaşıyor. Sizin ne düşündüğünüzle bağışıklık hücrelerinizin işi ne?
Onları niye ilgilendiriyor? Sıkı durun, iş daha da tuhaflaşıyor. Bağışıklık hücrelerinizin yanıtı düşünceleriniz tarafından belirleniyor!
Tamam, bağışıklık sisteminizin duygusal diyaloglarınızı kesinlikle dinlediğini artık biliyoruz, fakat vücudunuzdaki hiçbir hücre, organ veya sistem, eğer aldığı bilgiye karşı tepki vermek üzere hazırlanmamışsa, bir başka sistemi dinlemez.
Bugünlerde ortalıkta onca mikrop dolaşıp dururken, kanser oranı roket hızıyla fırlamışken yeteri kadar uğraşacak şeyleri yok mu da, sizin özel işlerinize karışıyor ve kendinizle yaptığınız özel konuşmalara gizlice kulak kabartıyorlar?
Tıp geçen on yıl içinde çoğu kesimin gözünden kaçan büyük, hayır çok büyük, bir buluş yaptı. Bağışıklık hücrelerinizin, tıpkı bütün hücrelerdeki gibi, yüzeylerinde belirli maddeleri özümlemek için, belirli yükleme rıhtımları olduğunu zaten biliyorlardı.
Fakat bağışıklık hücrelerinizin yüzeyinde, sizi bakterilere, virüslere, mantarlara, parazitlere, kansere --TÜM hastalıklara -- karşı korumak ve bunlarla savaşmak üzere tasarlanmış bu hücrelerin yüzeyinde NÖROPEPTİTLER için belirli bir yükleme rıhtımı, belirli bir özümleme alanı olduğunu keşfettiler!
Bağışıklık sisteminiz duygusal diyaloglarınızı dinliyor ve bunlara tepki veriyor.
OLUMLU DÜŞÜNÜN |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
_PiRYoZ_
Tecrübeli Üye
Kayıt: Mar 28, 2008
Mesajlar: 278
Nereden: MeLBoUrNe"AUstRaLiA"
|
Tarih: 27 Nisan 2008, Pazar 14:08:03 Mesaj Konusu: |
|
Yaşamın koşturması içinde kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın. Mutluluk, detaylarda saklıdır
İnsanın sevdikleri ile geçirdiği zamanın değerinin hiçbir karşılığı yoktur. Ve, yaşamına kattığı değerin dünyadaki tüm değerlerin üzerinde olduğu tartışılmaz bir gerçektir. Bugün; bu gerçek üzerine bir şeyler yazmak istiyorum.
Yaşamımız boyunca hep bir seylerin mücadelesini veririz. Aklımız erdiği andan itibaret okul hayatımızın kosturması o biter, is hayatı baslar ki bu hayat boyu süren bir maratondur. Tüm bunların arasında ask gelir yakalar.. En güzel yaşlarda, ne asktır 20 li yaslarda temiz, en duru yaslardır taptaze,nasırlanmamış, feleğin çemberine henüz parmak atmadığın yaşlardır o yaslar
Evlenme telaşına düşersin. Sonra çocuklar gelir sırasıyla yaşamın anlamı, sevginin parçaları, kendini kenara koyup onlar için başlarsın yaşamaya. Bir rutin başlar, hiç durmaman gereken İşte, tüm bu koşturmanın arasında detaylar vardır asla atlamaman gereken.
Saksındaki çiçeğin yeni bir yaprak vermesi, dünyaya getirdiğin çocuğunun kendi ayakları üzerinde durmaya başlaması, akşam hep birlikte masaya oturup emek ve sevgiyle hazırladığın yemeğin yenmesi, tv de başını sevdiğin insanın omzuna koyup seyrettiğin bir film, sabah uyandığında sana özel pişirilmiş mis gibi kokan kahve, birazdan başlayacağın koşturma öncesi paylaştığın bir kahve içimi, arada güne başlarken sana güç verecek sevgi sözleri, kar yağarken çıkıp yürümek, üşümek, yanındaki insanın sıcaklığına sığınmak, asla düşmeyeceğini bilip güvenle yürümek, arada bir kaçamak yapıp; çocukları ekip bir yerlerde rakı içip balık yemek, yada iki bira alıp arabada şarkılar eşliğinde içmek, dostlarınla sık sık bir araya gelip sevgiyi paylaşmak, gecenin bir vakti üşenmeden kalkıp bir kek pişirip sevdiklerini mutlu etmek, her ne kadar; şişmanlatıyorsun diye söylenseler de onların zevkle yemelerini izlemek.
Bu dur işte! yasam
Ne kadar yoğun olursan ol, ne kadar meşgul olursan ol, bu detayları yaşamıyorsan, yaşıyor sayılmazsın ne farkın kalır makineden? Sevdiklerine zaman ayırmak, en küçük anları onlarla paylaşmak, yaşamdaki zorluklar karşısında insana öylesine bir güç veriyor ki ne gelirse gelsin başınıza, bu güç her şeyin üstesinden geliyor.
Sevgili dostlarım
Yaşamın koşturması içinde kendinize ve sevdiklerinize zaman ayırın. Mutluluk,detaylarda saklıdır |
"Önceki güneşlerin hepsi battı ve gitti, bizim güneşimizse batmayacak ebedi" Seyyid Abdûlkadir-i Geylani |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|