Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
pamuk-61
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 104
Nereden: ADANA
|
Tarih: 22 Aralık 2008, Pazartesi 12:36:23 Mesaj Konusu: METRODAKİ KEMANCI... |
|
Metrodaki kemancı...
Soğuk bir Ocak sabahı, bir adam Washington DC'de bir metro istasyonunda, kemanla 45 dakika boyunca altı Bach eseri çalar. Bu süre içinde, çoğu işe yetişme telaşındaki yaklaşık bin kişi kemancının önünden geçip, gider.
Kemancı çalmaya başladıktan ancak üç dakika kadar sonra, ilk kez orta yaşlı bir adam kemancıyı fark edip, yavaşlar ve birkaç saniye sonra da gitmek zorunda olduğu yere yetişmek üzere yine hızla yoluna devam eder..
Kemancı ilk bir dolar bahşişini bundan bir dakika kadar sonra alır. Bir kadın yürümesine ara vermeksizin parayı kemancının önüne koyduğu kaba atarak, hızla geçer, gider.
Birkaç dakika sonra, bir başka adam duraklayıp, eğilerek dinlemeye başlar ancak saatine göz attığında işe geç kalmamak için acele ettiğini belirten ifadelerle hızla yoluna devam eder.
En fazla dikkatle duran ise üç yaşlarında bir oğlan çocuğu olur. Annesinin çekiştirmelerine rağmen, çocuk önünde durur ve dikkatle kemancıya bakar. En sonunda annesi daha hızlı, çekiştirerek çocuğu yürümeye zorlar. Oğlan arkasına dönüp dönüp kemancıya bakarak, çaresizce annesinin peşinden gider. Buna benzer şekilde birkaç çocuk daha olur ve hepsi de anne, babaları tarafından yürümeye devam için zorlanarak, uzaklaştırılırlar.
Çaldığı 45 dakika boyunca kemancının önünde sadece 6 kişi, çok kısa bir süre durur. 20 kişi duraklamadan, yürümeye devam ederek, para verir. Kemancı çaldığı süre içinde 32 dolar toplar. Çalmayı bitirdiğinde ise sessizlik hakim olur ve kimse onun durduğunu fark etmez, alkışlamaz.
Hiç kimse onun dünyanın en iyi kemancısı Joshua Bell olduğunu ve elindeki 3,5 milyon dolarlık kemanla, yazılmış en karmaşık eserleri çaldığını anlamaz. Oysa Joshua Bell'in metrodaki bu mini konserinden iki gün önce Boston'da verdiği konser biletleri ortalama 100 dolara satılmıştı...
Bu gerçek bir hikayedir ve Joshua Bell'in öylesine bir kılıkla metroda keman çalması, Washington Post gazetesi tarafından algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmıştır. Sorgulanan şeyler; sıradan bir yerde, uygunsuz bir saatte güzelliği algılayabiliyor muyuz? Durup ondan keyif alıyor muyuz? Beklenmedik bir ortamda, bir yeteneği tanıyabiliyor muyuz? İdi... |
|
|
|
|
|
ayandira
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 20, 2008
Mesajlar: 130
Nereden: kocaeli
|
Tarih: 22 Aralık 2008, Pazartesi 14:05:51 Mesaj Konusu: Re: METRODAKİ KEMANCI... |
|
Buradan çıkaracağımız sonuç şudur:
günlük olaylar bizi meşgul ediyor, ehemmiyet vermemiz gereken konuları geriye atıyor, mühimsenmeyecek olayları da öne çıkarıyoruz. Böylece ehem'le mühim yer değiştiriyor, hayatımız, ehemleri arkaya, mühim olmayanları öne alarak oyalanıp gidiyor. Hatta tabiri caizse, heder oluyor, bir bakıma da harcanıyor. Halbuki hayatımız bize bir defa veriliyor, birkaç defa daha yaşama imkanı olmuyor. Öyle ise ehemle mühimmi ayırmalı, ehem olanları gönlümüze yerleştirmeli, gereklerini de ön plana alıp şahsımızda yaşamalıyız. Hayatının ehemmiyle mühimmini bilmeyenlerin tükettikleri kos koca ömrün sonuna bakın. Göreceğiniz şey kocaman bir:
"Eyvah, biz yine yandık. Zira ziyan ortada, bilmem ne kazandık? "şeklinde acı pişmanlıktan başkası değildir. Bir ömür harcanmış, kos koca bir hayat tüketilmiş, ama ebedî hayata bir hazırlık yok, ahirete götürecek bir kazanç mevcut değil. İslâm adına koskoca terk ve ihmaller.
İnsanın bu ihmali ve nisyanı yüzünden olacak ki Efendimiz (a.s.v.) Hazretleri ikaz ediyor:
"Ahirette hesaba çekilmeden önce dünyada siz kendinizi hesaba çekin"
Şurası bir gerçektir ki, burada kendini hesaba çeken orada hesaba çekilmeyecek, buradaki hazırlığı orada rahatlık sağlayıp huzur getirecektir.
Güzel bir konuya değindin pamuk 61 bende elimden geldiğince yorumladım uydu veya uymadı karar sizin |
<div>inşaALLAH derse yaradılan,inşa eder yaradan.</div><br> |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
nesli
Platinyum Üye
Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul
|
Tarih: 27 Aralık 2008, Cumartesi 01:57:34 Mesaj Konusu: |
|
Algılama, keyif alma ve öncelikler üzerine yapılan bir sosyal deney gereği kurgulanmış bu olaydan çıkardıgim sonuç; Genelde insanlarin algilarinin degisken oldugudur. Konserde müziğe odaklandigi için sanatsal degeri anlayabilen kişiler, sıradan bir durumda alicilar cevreye karsi kapali ise ( ki günlük is telasi nedeniyle çogunlukla kapalidir ),algilama zayif olabiliyor ve farkında olamayabiliyor. Bu nedenle , sadece cocuk fark etmiş olmali..., çünkü öğrenme, hayati tanima devresinde olduklari için cocuklarin tüm alicilari açiktir
pamuk-61 , güzel bir paylasim, tesekkürler |
.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan....... |
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|