Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
enasfe
Tecrübeli Üye
Kayıt: Feb 18, 2008
Mesajlar: 420
Nereden: TRABZON
|
Tarih: 09 May 2008, Cuma 08:47:14 Mesaj Konusu: AHDE VEFA |
|
>
> Hz. Ömer arkadaşlarıyla sohbet ederken, huzura üç genç girerler. Derler ki :
>
>
> - Ey halife, bu aramızdaki arkadaş bizim babamızı öldürdü. Ne gerekiyorsa lütfen yerine getirin.
>
>
>
>
>
> Bu söz üzerine Hz. Ömer suçlanan gence dönerek :
>
>
> - Söyledikleri doğru mu diye sorar.
>
>
> Suçlanan genç der ki :
>
>
> - Evet doğru.
>
>
> Bu söz üzerine Hz Ömer anlat bakalım nasıl oldu diye sorar. Genç anlatmaya başlar:
>
>
> - - Ben bulunduğum kasabada hali vakti yerinde olan bir insanım. Ailemle beraber gezmeye çıktık, kader bizi arkadaşların bulunduğu yere getirdi. Affedersiniz hayvanlarımın arasında bir güzel atım var ki dönen bir defa daha bakıyor. Hayvana ne yaptıysam bu arkadaşların bahçesinden meyve koparmasına engel olamadım. Arkadaşların babası içerden hışımla çıktı atıma bir taş attı, atım oracıkta öldü. Nefsime bu durum ağır geldi, ben de bir taş attım, babası
> öldü. Kaçmak istedim fakat arkadaşlar beni yakaladı, durum bundan ibaret, dedi. Hz Ömer:
>
>
> - Söyleyecek bir şey yok, bu suçun cezası idam. Madem suçunu da kabul ettin, dedi. Bu sözden sonra delikanlı söz alarak:
>
>
> - Efendim bir özrüm var, diyerek konuşmaya başladı:
>
>
> - Ben memleketinde zengin bir insanım, babam, rahmetli olmadan bana epey bir altın bıraktı. Gelirken kardeşim küçük olduğu için saklamak zorunda kaldım. Şimdi siz bu cezayı infaz ederseniz yetimin hakkını zayi ettiğiniz için Allah(cc) indinde sorumlu olursunuz, bana üç gün izin verirseniz ben emaneti kardeşime teslim eder gelirim, bu üç gün içinde yerime birini bulurum, der.
>
>
> Hz. Ömer der ki:
>
>
> - Bu topluluğa yabancı birisin, senin yerine kim kalır ki?
>
>
> Sözün burasında genç adam ortama bir göz atar, der ki:
>
>
> - Bu zat benim yerime kalır. O zat Hz. Peygamber Efendimizin (sav) en iyi arkadaşlarından, daha yaşarken cennetle müjdelenen Amr Ibni As' dan başkası değildir. Hz. Ömer Amr'a dönerek:
>
>
> - Ey Amr, delikanlıyı duydun, der. O yüce sahabe:
>
>
> - Evet, ben kefilim, der ve genç adam serbest bırakılır. Üçüncü günün sonunda vakit dolmak üzere ama gençten bir haber yoktur. Medine'nin ileri gelenleri Hz. Ömer'e çıkarak gencin gelmeyeceği, dolayısıyla Amr Ibni As'a verilecek idam yerine maktulün diyetini vermeyi teklif ederler, fakat gençler razı olmaz ve babamızın kanı yerde kalsın istemiyoruz derler. Hz. Ömer kendinden beklenen cevabı verir der ki:
>
>
> - Bu kefil babam olsa fark etmez cezayı infaz ederim. Hz Amr Ibni As ise tam bir teslimiyet içerisinde der ki:
>
>
> - Biz de sözümün arkasındayız. Bu arada kalabalıkta bir dalgalanma olur ve insanların arasından genç görünür. Hz. Ömer gence dönerek derki:
>
>
> - Evladım gelmeme gibi önemli bir nedenin vardı neden geldin?
>
>
> Genç vakurla başını kaldırır ve (günümüz insani için pek de önemli olmayan):
>
>
> - 'AHDE VEFASIZLIK ETTI' demeyesiniz diye geldim der. Hz. Ömer başını bu defa çevirir ve Amr Ibni As'a der ki:
>
>
> - Ey Amr, sen bu delikanlıyı tanımıyorsun, nasıl oldu onun yerine kefil oldun?. Amr Ibni As Allah kendisinden ebediyyen razı olsun, vakurla kanımızı donduracak bir cevap verir:
>
>
> - Bu kadar insanın içerisinden beni seçti. 'İNSANLIK ÖLDÜ 'dedirtmemek için kabul ettim, der. Sıra gençlere gelir, derler ki:
>
>
> - Biz bu davadan vazgeçiyoruz.
>
>
> Bu sözün üzerine Hz Ömer:
>
>
> - Biraz evvel babamızın kani yerde kalmasın diyordunuz ne oldu da vazgeçiyorsunuz, der. Gençlerin cevabı da dehşetlidir:
>
>
> - MERHAMETLİ İNSAN KALMADI' DEMEYESINIZ DİYE…
>
>
>
> BENDE SİZE BU MAİLİ YOLLUYORUM, ÇÜNKÜ
>
>
> 'GÜZEL MAİL PAYLAŞAN KALMADI'
>
>
> DEMESİNLER DİYE.
>
>
>
>
>
>
>
>
> alemlerin sahibine emanet olun...
>
>
> selam ve dua ile...
>AHDE VEFA |
''Allah'ım! Senden sevgini ve Seni sevenlerin sevgisini ve Senin sevgine beni ulaştıracak ameli taleb ediyorum...'' |
|
|
|
|
_PiRYoZ_
Tecrübeli Üye
Kayıt: Mar 28, 2008
Mesajlar: 278
Nereden: MeLBoUrNe"AUstRaLiA"
|
Tarih: 09 May 2008, Cuma 11:55:53 Mesaj Konusu: |
|
Suc ne olur ise olsun... Yetim hakki ile savasmak zorunda birakmsin resul allah hic bir kimseyi.. guzel konu ozetin icin tesekkurler enasfe.. musade buyuru isen kucuk bir seyde ben eklemek isterim....
belki bir cogumuzun bildigi bir sey ama yinede paylasmak isterim...
İnsanlar içinde yakın alâkaya ve yardıma en çok muhtaç olanlar, daha hayatın başında iken, yalnız ve muhtaç kalan yetim ve öksüz çocuklardır. Bunları himaye etmek, ellerinden tutmak, ihtiyaçlarını gidermek müslümanların başta gelen vazifelerindendir. Böyle öksüz ve yetim olanlar, Allahü teâlânın bütün kullarına emânetidir. Yakınlarından başlamak üzere bütün müslümanlara bu emâneti korumak vazife olarak verilmiştir. Bu görevi yerine getirenler, Allahü teâlânın ve O'nun sevgili Peygamberi Muhammed aleyhisselâmın rızasına kavuşmuş olur.
Peygamber Efendimiz buyuruyor ki: (Yetim işlerine bakan kimse, ister yetimin akrabasından olsun, ister yabancılardan olsun, benimle o, Cennette şu iki parmak gibi bulunacağız). Peygamberimiz bunu söylerken orta parmağı ile şehâdet parmağını biraz açarak göstermiştir.
Yetimleri gözetmek ve korumak, aynı zamanda Sevgili Peygamberimize karşı bir borçtur. Çünkü Peygamberimiz de, hem yetim, hem de öksüz olarak büyümüştür. Yetim sevindirmek çok sevaptır. İnsanı, Cennete yüksek derecelere kavuşturur. Sevgili Peygamberimiz bunu haber vererek buyurdu ki:
(Bir kimse merhametle yetimin başını okşasa, elini üstünde gezdirdiği her kıl için, bir kötülüğü siler. Her kıl için, bir derecesini arttırır.)
Allahü teâlâ Nisa sûresi 10. âyetinde buyurdu ki:
(Yetimlerin mallarını haksız olarak yiyenler, karınlarına ancak bir ateş yerler ve yakında alevli ateşe gireceklerdir.)
Peygamber Efendimiz de; insanı helak eden, Cehennemde azap görmesine sebep olan yedi şeyden birinin yetim malı yemek olduğunu, haber vermiştir. Bir hadîs-i şeriflerinde:
(Ben iki zayıfın; yetim ile kadının hakkına tecavüz etmeyi yasaklıyorum!) buyurdu.
Eshâb-ı kiram, İslâmiyetin emirlerine uyarak yetimleri gözetirdi. Onların yedirilip, içirilmesinde kendilerine maddi yardımlarda bulunmayı vazife kabul etmişlerdi. Hazret-i Ömer'in oğlu, sofrasında bir yetim bulunmadan yemek yemezdi. Yolculukta bile, bir yetim bulur, öyle yemeğe başlardı.
Hazret-i Ömer "radıyallahü anh" bir gün çarşıya çıkmıştı. Genç bir kadın yanına gelerek O'na dedi ki:
- Ey müminlerin Emiri! Kocam öldü. Geride yetim küçük çocuklar bıraktı. Onlar, kendi yiyeceklerini temin edemiyorlar. Ekinleri ve davarları da yok. Onların, kıtlıktan yok olup gitmelerinden korkuyorum. Ben, Huzef bin Eyma el-Gif'ari'nin kızıyım. Babam, Hudeybiye'de Peygamber Efendimizle beraber bulundu.
O zaman Hazret-i Ömer durdu ve:
- Bu ne büyük şeref! dedi. Evinin önünde bağlı duran besili devenin yanına gitti. Yiyecek ve elbise dolu iki çuvalı deveye yükledi. Yularını ona vererek:
- Bunu al götür. Bitince Allah daha hayırlısını verir, dedi.
Dinimiz, yetimin zayıf sayılmamasını ve horlanmamasını emretmektedir. Zira, yetimin kalbi çok hassastır. Yardımcısı Allahü teâlâdır. Bu sebeple yetime haksızlık etmekten, onu incitip ağlatmaktan Allah'a sığınmak ve korkunç belâ ve musibetlerle karşılaşmaya sebep olan yetim hakkı yemekten şiddetle kaçınmak gerekir.
Birçok şehirlerin batmasına, sarayların ve köşklerin yıkılmasına yetimlerin ahı sebep olmuştur. Peygamberimiz buyurdu ki:
(Yetim dövüldüğü zaman ağlamasından dolayı arş-ı âlâ titrer ve Allahü teâlâ, meleklerine şöyle buyurur:
- Ey meleklerim, babasını toprağa gömdüğüm yetimi kim ağlattı?)
Kendisi onu ağlatanı en iyi bildiği halde, yetimin şanını yükseltmek için böyle sorar. Melekler de:
- Allahü teâlâ en iyisini bilir der.
(- Ey meleklerim, sizi şahit tutuyorum ki, her kim o yetimi memnun ederse, ben de onu kıyamet günü memnun ederim!)
AlinTidir |
"Önceki güneşlerin hepsi battı ve gitti, bizim güneşimizse batmayacak ebedi" Seyyid Abdûlkadir-i Geylani |
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|