Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - 24 SaaT
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

24 SaaT

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Sizin Kaleminizden... Köşe Yazıları... Sizin Kaleminizden... Köşe Yazıları...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

_PiRYoZ_

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Mar 28, 2008
Mesajlar: 278
Nereden: MeLBoUrNe"AUstRaLiA"



MesajTarih: 09 May 2008, Cuma 01:57:02    Mesaj Konusu: 24 SaaT Alıntıyla Cevap Ver

Yirmi dört saat

Koskoca yirmi dört saat... An gibi geçen günlerden değildi o gün. O gün, bir ömrün hesabının derlenip toparlanıp sırtlanıp gitmek, gitmekle kalmak arasındaki gündü. Çok çabuk geçmedi, hiç çabuk geçmedi. Yaşanılması istenmeyecek kadardı. Takvimlerden yırtılıp yaşanmamış sayılması istenecek kadar güçtü.
Hastane duvarları; üzerine yürüyen, yürüdükçe devleşen, devleştikçe buz dağları... Tonlarca ağırlığın altında zemin katta yoğun bakım ünitesi. Yatanların birçoğu ağır, birçoğu umut gemisinin kaptanları...
Soğuktu oda. Giriş kapısının üzerinde küçük cam bölmeden kıpırdamadan yatan bedenleri görebiliyor, aradaki duvarı aşamamanın, elimizden gelemeyenin hayıflığıyla duadan başka bir şey yapamayacağımızı biliyorduk. Hasta yakınları ağlamaktan kan çanağına dönmüş gözlerini takatsiz elleriyle silmiyordu bile. Günlerdir aç susuz ki nasıl lokma düşerdi boğazlardan, nasıl? Canları küçücük bir camın ardında hayata tutunmaya çalışırken nasıl?
Koridorun beyaz duvarlarında sevgi sözcükleri yazılıydı. Kimi ’’Gitme aşkım, Ne olur gitme! ’’ diyordu. Kimi ’’Gözümün nuru, beni sensizliğinle bırakma! Yavrum ciğer parem! Dön artık! Beklemek ölümden güç...’’ Neler neler...
Biliyor musun? İnsan beklerken binlerce ölüyor. Dakikalar öyle cimri, öyle alay ediyor ki, acı acı gülüyor. ’’Hadi! ’’ diyesi geliyor insanın. ’’Aç gözlerini hiç bir şey olmadı. Tut elimi gidelim! ’’
Sırayla dizilmiş yataklarda çarşaflarla örtülü bedenlerden görünen ayaklar; yalın, beyaz, doğduğu gibi. Kıpırtısız... Işıklar beyaz, duvarlar beyaz...
Kalp atışlarının sesleri makinelerin onayından geçip koridora geliyordu. İşte en güzel sesti bu. Ümidin şarkısı gibi. ’’Durmasın’’ diyor, dualar ediyordu koridorda bekleyen çökmüş omuzlu insanlar.
Odadan her çıkışta, ya doktoru ya hemşireyi çepeçevre sarıp bilmediğimiz cümlelerini kurarlarken anlamış görünmek, içinden’’İyiye gidiyor.’’ cümlesini arayıp, yakaran gözlerle söylemesini beklemek, beklemek ne zordu bilsen.
Yirmi dört saatin göbeğindeydi zaman. Acımış, üzülmüş olmalıydı doktor bey;
___Gel! dedi.
Korkmuştum. Kötü haber olmasın, olmasın diye yalvarırken adımlarımın birini küçük, iyi bir gelişme olmalı diye düşünürken büyük atarak yanına gittiğimde:
___Bir dakika gör, çık! dedi.
’’Allah’ım şükürler olsun. Dualarım huzurunda kabul gördüğü,bana bağışladığın için şükürler olsun... Demek ki iyi, demek ki uyandı. Uyanmasa neden içeri alsınlar ki beni? Hem ben, hem ben...’’
Hemşire hanımın gösterdiği şekilde üzerimi giyinip usulca girdim ve beni senin yanına götürdü. Burası büyük, burası soğuk, burası ölüm kokuyor... Anne ben geldim! Hayat bıraktığın gibi duruyor.
Gözlerini araladığında kısık sesinle söylediğin ilk söz:
___Yüzün neden beyaz kızım?
___Işıklar beyaz. Yüzüme yansıyordur, demişim.
Işıklar beyazdı. Çarşaflar, duvarlar, sen... bembeyaz. Umut beyazdı.
Yirmi dört saat kaç gün gibi geldi bilseydin. Kaç yıl gibi geldi... Kaç ünite kan bulmayı başarabildiğimi...Yumruğumu sıkıp kanımı boca ederken küçük plastik torbaya ’’Alın, hepsini alın! ’’ demeyi ne çok istediğimi. Koridorları, merdivenleri saniyelerle, geçmeyen saniyelerle nasıl kat ettiğimi bilseydin... Duvarlara sabitleyip gözlerimi, okuduğum her cümlede ölüp ölüp dirildiğimi... Bilseydin, neden beyaz olduğunu anlardın yüzümün. İşte annem, en uzun geçen günüydü o gün ömrümün. Belki de yirmi dört saat değil, yirmi dört yılının bittiği gün.
Şimdi seni sevdiğimi her dakikaya sığdırıp, yeniden söylemek istiyorum. Her saniyeyi sana doldurup, sana yazıp, sen okuyup yarınları beyaza boyamak, en renkli hayallerle süslemek istiyorum.
Hayata geç kalmamak, paçasından da olsa yakalamak ya da ne bileyim pembe gözlük takmanı istemek ağır gelmesin ne olur! Bütün zorluklara rağmen yine de beyaz papatyalar tak çizgili yanaklarına. En azından durdurduğun yirmi dört saat hatırına...
Seni seviyorum annem... Seni seviyorum.

Alintidir "Özlem Pala"

"Önceki güneşlerin hepsi battı ve gitti, bizim güneşimizse batmayacak ebedi" Seyyid Abdûlkadir-i Geylani
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et

Pembe-Patikli

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Apr 23, 2008
Mesajlar: 453
Nereden: Giresun



MesajTarih: 09 May 2008, Cuma 08:42:29    Mesaj Konusu: Re: 24 SaaT Alıntıyla Cevap Ver

cok guzeldi seniseviyorum annem

          Dirime selâm vermeyen, Ölüme de fazla yaklaşmasın! ...
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

_PiRYoZ_

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Mar 28, 2008
Mesajlar: 278
Nereden: MeLBoUrNe"AUstRaLiA"



MesajTarih: 09 May 2008, Cuma 12:16:24    Mesaj Konusu: Re: 24 SaaT Alıntıyla Cevap Ver

Onlarki bas tacimiz.... Ama bazen deyer bilmekde gecikiyoruz.. bazende sevgilerimizi huzun seklinde hasretlerimizle birlestirip icimizde sakliyoruz... dunyanin butun annelerini seviyorum... kırmızı gül

"Önceki güneşlerin hepsi battı ve gitti, bizim güneşimizse batmayacak ebedi" Seyyid Abdûlkadir-i Geylani
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et

ZaKDaRiZa

Mareşal
<b>Mareşal</b>



Kayıt: Feb 15, 2008
Mesajlar: 1527
Nereden: Trabzon



MesajTarih: 09 May 2008, Cuma 13:46:22    Mesaj Konusu: Re: 24 SaaT Alıntıyla Cevap Ver

Sevilmiyecek hicbir anne yoktur. Rabbim hepsini cennetine koysun. sihhatte olanlar sagliklar versin uzun omurleriyle anne diyenlerine baksinlar. Anne Anne ne kadar guzel bu kelimenin vede annemizin kiymetini keske kaybetmeden bilebilsek onlari hic mi hic uzmesek. Cennetin onlarin ayagi altinda oldugunu bilebilsek. tesekkurler piryoz cok guzeldi yazaninda yuregine saglik. kırmızı gül kırmızı gül

ZaKDaRiZa Ben insanlari beni sevsinler diye sevmedim <br> <br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Sizin Kaleminizden... Köşe Yazıları... Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^