Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
enasfe
Tecrübeli Üye
Kayıt: Feb 18, 2008
Mesajlar: 420
Nereden: TRABZON
|
Tarih: 05 May 2008, Pazartesi 09:35:35 Mesaj Konusu: Keşke |
|
Yasli adam, bir konfeksiyon magazasina ait vitrine uzun uzun baktiktan sonra, ilerideki yesillikte oynayan çocuklarin en zayifina dönerek :
* Küçüüük!... diye seslendi. Bana biraz yardimci olur musun? Çocuk, hafta sonlarinda yaptiklari misket oyununu ilk defa kazanmis olmasina ragmen arkadaslarini birakip geldi. 7-8 yaslarindaydi ve üzerindeki elbiseler, "tek kelimeyle" dökülüyordu. Yasli adam, çocugun saçlarini oksadiktan sonra :
* Vitrindeki elbiseyi giymeni istemistim, dedi. Bakalim üzerine uyacak mi? Çocuk, bu teklifi ilk önce saka sandi. Ama adam son derece ciddiydi. Onunla birlikte magazaya girerken, ilk önce rüyâda olup olmadigini, daha sonra da simdiye kadar yeni bir elbise giyip giymedigini düsündü. Genellikle ailedeki büyük çocuga alinan veya komsular tarafindan verilen giyecekler, elbiselerin ona dar gelmesiyle birlikte ortanca kardese kalir, birkaç sene sonra da dizleri asinmis veya delinmis vaziyette kendisine yamanirdi. Ama "her zaman hasta" dedikleri babasinin ne kadar zor para kazandigini bildiginden, bu ise bir kere bile itiraz etmemisti. simdi ise, ilk defa yeni bir elbisesi olacakti. Üstelik de bayrama üç gün kala... Çocuk, yasli adamin gösterdigi elbiseleri giydiginde, büyümüs oldugunu ilk defa farketti. Çizgili kadifeden yapilmis pantolon, bacaklarinin ne kadar uzun oldugunu ortaya koyarken, yeni ceketi de omuzlarini iyice genis göstermisti. Fakat hepsinin üzerine giydigi kaban bir baskaydi ve artik üsümeyecekti. Çocuk, biraz önce kazandigi misketleri onun cebine biraktiginda, iyice keyiflendi. Irili ufakli misketler, gayet derin olan ceplerin bir kösesinde kalmisti. Demek ki her bir cep, en az elli misket alabilirdi. Yasli adam, çocugu saga sola döndürdükten sonra, elbiselerin paketlenmesini istedi. Ve is tamamlandiginda, tezgâhtara dönerek :
* Elbiseleri torunuma aliyorum, dedi. Kendisine sürpriz yapacagim için, onlari bu çocugun üzerinde denedim. Ikisinin de boyu falan ayni da... Çocuk, bir anda beyninden vurulmusa döndü ve ne diyecegini bilemedi. Ama artik büiüdügüne göre, bir sey belli etmemeliydi. Aynaya son bir defa baktiktan sonra, üzerindekileri yavasça çikartarak bir kenara firlattigi eskileri giydi. Adam, elbiselerin torununa uyacagindan emindi. Yaptigi hizmet için çocuga bir ciklet parasi vermek istediginde, onu yaninda göremedi. Haylaz velet, belli ki bu isten sıkılmıstı. Çocuk, arkadaslarinin yanina döndügünde, bir kenara çekilerek onlari seyretmeye koiuldu. Ve bütün israrlara ragmen oyuna katilmadi. Arkadaslari :
* Niçin oynamiyorsun? diye sordular. En güzel misketleri sen kazanmistin.
* Çocuk, inci gibi yaslar süzülen gözlerini arkadaslarindan kaçirmaya çalisirken :
* Misketlerim, bu elbiselere yakismayacak kadar güzeldi, dedi. Bu yüzden onlari, bayramlik kabanimin cebine sakladim.
****** ASLINDA HER YASTA AMA FARKLI SEKILLERDE HEP BIRILERI TARAFINDAN KANDIRILIP SONRA DA BIR KENARA FIRLATILMADIK MI?? ISIMIZDE - ASKTA - DOSTLUKTA - ARKADASLIKTA - BELKI DE AILEMIZDE.. KIMIN UMURUNDA -BIR BASKASININ- DUYGULARI, HISSETTIKLERI VEYA KANDIRILMASI? GÖZYASLARI YA DA KALP KIRIKLIKLARI? BÜTÜN BIR ÖMÜR BOYU KALAN IZLER ?? NE YAZIKKI KÜLLIYEN HIÇ KIMSENIN... KESKE.... KESKE.... FARKLI OLABILSEYDI HERSEY. BIRAZ DAHA INSANCA, BIRAZ DAHA HASSASCA, DÜRÜSTCE VE BIRAZ DAHA YÜREKLICE...
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
bahar
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 79
|
Tarih: 07 May 2008, Çarşamba 17:28:54 Mesaj Konusu: Böyle Bir Dostunuz Oldu mu..? |
|
Daima düşünceliydi
Susması konuşmasından uzun sürerdi.
Lüzumsuz yere konuşmazdı.
Konuştuğunda ne fazla, ne de eksik söz kullanırdı.
Dünya işleri için kızmazdı.
Kendi şahsı için asla öfkelenmez ve öç almazdı.
Kötü söz söylemezdi.
Affediciliği tabii idi, intikam almazdı.
Düşmanlarını affetmekle kalmaz, onlara şeref ve değer de verirdi.
Kimseyle çekişmezdi.
Çok konuşmazdı.
Boş şeylerle uğraşmazdı.
Umanı umutsuzluğa düşürmezdi.
Hoşlanmadığı bir şey hakkında susardı.
Hiç kimseyi ne yüzüne karşı, ne de arkasından kınamaz ve ayıplamazdı.
Kimsenin kusurunu araştırmazdı.
Kimseye hakkında hayırlı olmayan sözü söylemezdi.
Yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinlerdi.
Her zaman ağırbaşlıydı.
Konuşurken çevresindekileri kuşatırdı.
Kelimeleri parıldayan inci dizileri gibi tatlı ve berraktı.
Yürürken ayaklarını yerden canlıca kaldırır, iki yanına salınmazdı.
Adımlarını geniş atar, yüksek bir yerden iner gibi öne doğru eğilirdi.
Vakar ve sükunetle rahatça yürürdü.
Kapısına yardım için gelen kimseyi geri çevirmezdi.
Dostlarına şöyle derdi: Dünyada garip bir kimse, yahut bir yolcu gibi ol.
Her zaman hüzünlü, fakat mütebessim bir haletle dururdu.
Âdet üzere sarf edilen hiçbir kötü sözü ağzına almamıştı.
Sıkıntılı hallerinde kabalaşmaz, bağırmazdı.
Fakirlerle birlikte yerdi; öyle ki onlardan ayırt edilmezdi.
Sade kıyafetler giyer, gösterişten hoşlanmazdı.
Konuşurken yüzünü başka tarafa çevirmezdi.
Bulunduğu mecliste ayrıcalıklı bir yere oturmazdı.
Sabahları evinden çıkarken şöyle derdi: İlahi, doğru yoldan sapmaktan ve saptırılmaktan, kanmaktan ve kandırılmaktan, haksızlık etmekten ve haksızlığa uğramaktan, saygısızlık etmekten ve saygısızlık edilmekten sana sığınırım.
Sıradan değildi. Ama sıradan insanlar gibi yaşardı.
Peygambere Sevgi ve Saygı |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
bahar
Bağımlı Üye
Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 79
|
Tarih: 08 May 2008, Perşembe 01:26:56 Mesaj Konusu: Allah'ın Sevgili Peygamberini Sevmek ve Saymak |
|
Allah'a giden yolların rehberi, dünyada ve âhirette mutluluk yollarının göstericisi Peygamberimiz Hz.Muhammed'i (s.a.) sevmek, her mümine farzdır. Peygamberimiz'e sevgi ve saygı duymak, onu önder ve örnek alıp bağlanmak, Müslümanların dinî ahlâkının bir gereğidir. Bu sevgi ve saygı, diğer peygamberler için de geçerlidir. Peygamberimiz'i sevmek için sebep çoktur. Ama her şeyden önce, peygamber sevgisinin ilk kaynağı, yüklenmiş olduğu ilâhî görevden kaynaklanmaktadır.
Hz.Peygamber (s.a.), Allah'ın sevgili (habîbullah) kuludur. Bunun için Müslümanlar, Peygamberimiz'i andıklarında, onun pekçok niteliği arasında bu durumundan esinle Habîb-i Ekrem (en sevgili kul) şânını da kullanırlar. Kur'an-ı Kerim'in âyetlerinde, Yüce Allah'ın doğrudan Peygamber'e seslendiği, özellikle âyet başı bölümlerinde, "Habîbim" hitabını kullanarak çeviri/meal yaparlar. Ona duyulan sevgiyi, en sevilen çiçeklerden olan gül ile simgeleştirirler. Böylece, Yüce Allah'ın sevdiğini sevmiş oluruz. Çünkü, Allah'ın sevdiğini sevmek, doğrudan Allah'a sevginin bir uzantısıdır. Peygamberimiz, o mükemmel sevgi duasında, şöyle derdi: "Allahım! Sana duyduğum sevgiyi, kendi canımdan, aile bireylerimden ve serin sudan daha sevimli yap." (Tirmizî, daavât, 72)
Yüce Allah'ı seven, Hz.Muhammed'i (s.a.) de sever: "De ki: Allah'ı seviyorsanız, bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın. Allah, çok bağışlayıcı ve merhametlidir." (Ali İmran, 3/31.)
Peygamber'e duyulan sevgi, her şeyden ve her türlü sevgiden çok olmalıdır. Bu, her şeyden önce Yüce Allah'ın bir emridir: "Müminlerin, Peygamber'i kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir." (Ahzâb, 33/6) Bu durumu, Sevgili Peygamberimiz de şöyle belirtiyor: "Sizden biriniz, beni atasından babasından, evlatlarından ve bütün insanlardan daha fazla sevmedikçe, tam anlamıyla iman etmiş olmazsınız." (Buharî, iman, 8; Müslim, iman, 70) Yine Hz.Peygamber'in (s.a.) belirttiğine göre, "Allah'ı ve Peygamberini her şeyden çok sevmedikçe tam mü'min olunmaz." (Buharî, iman, 9, 14, edeb, 42; Müslim, iman, 67) "Canımız sana feda olsun Ya Rasûlallah" ifadesi, işte bu anlayışın bir yansımasıdır.
Alemlere Rahmet
Hz.Muhammed'i (s.a.) sevme sebeplerinden birisi de, âlemlere rahmet oluşudur: "Doğrusu bu Kur'an'da, kulluk eden kimselere bildiri vardır. Biz seni ancak âlemlere rahmet olarak gönderdik." (Enbiya, 21/106-7); "Biz seni bütün insanlara ancak müjdeci ve uyarıcı olarak göndermişizdir; fakat insanların çoğu bilmez." (Sebe, 34/28); "De ki: Ey insanlar! Doğrusu ben, göklerin ve yerin hükümranı, O'ndan başka tanrı bulunmayan, dirilten ve öldüren Allah'ın, hepiniz için gönderdiği peygamberiyim. Allah'a ve okuyup yazması olmayan, haber getiren peygamberine -ki o da Allah'a ve sözlerine inanmıştır- inanın; ona uyun ki doğru yolu bulasınız." (A'râf, 7/158) O, bu niteliklerinin bir gereği olarak, insanlara Yüce Allah'ın buyruklarını ve yasaklarını iletti, hak dini öğretti, ebedî kurtuluş yolunu gösterdi. Bütün bu iyiliklere, ancak şükran, minnet ve sevgi duyulabilir.
Yüce Ahlâk Sahibi ve Güzel Örnek
Hz.Muhammed'i (s.a.) sevme sebeplerinden bir başkası, onun üstün ahlâk sahibi ve uyulacak güzel örnek oluşudur: "Şüphesiz sen büyük bir ahlâka sahipsindir." (Kalem, 68/4) "Ey inananlar! And olsun ki, sizin için, Allah'a ve âhiret gününe kavuşmayı umanlar ve Allah'ı çok anan kimseler için Rasûlullah (Allah'ın Elçisi) en güzel örnektir."(Ahzâb, 33/21) Bu yönüyle Peygamberimiz, bütün Müslümanlar için "gaye insan, ufuk Peygamber"dir. Süleyman Çelebi, bunu şöyle belirtir:
Zâtıma mir'ât edindim zâtını,
Bileyazdım âdım ile âdını. (mir'ât: ayna, örnek)
Ümmetine Düşkünlüğü
Hz.Muhammed (s.a.) ümmetine çok düşkündür, çok şefkatli ve merhametlidir: "Ey inananlar! And olsun ki, içinizden size, sıkıntıya uğramanız kendisine ağır gelen, size düşkün, inananlara şefkatli ve merhametli bir peygamber gelmiştir." (Tevbe, 9/128) Bu sevgi, şefkat ve merhametin karşılığı da, ancak Peygamber'i sevmek ve saymak olabilir |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|