Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - HALKIMIZLA TEK YÜREK BİRLESMELİYİZ
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

HALKIMIZLA TEK YÜREK BİRLESMELİYİZ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Serbest Kürsü... Kategori Dışı...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

selamtugba0854

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Jun 04, 2009
Mesajlar: 75
Nereden: istanbul artvinşavşat memleketim



MesajTarih: 17 Aralık 2009, Perşembe 12:58:44    Mesaj Konusu: HALKIMIZLA TEK YÜREK BİRLESMELİYİZ Alıntıyla Cevap Ver

Halkımızla Tek Yürek Birleşmeliyiz

Bugün burada, bu güzel salonda bu güzel insanlarla, bu güzel yerde, sahne o kadar anlamlı düzenlenmiş ki, ben sayın ADKF Başkanı Ali Şahin'e ve Yönetim Kurulu üyelerine özellikle teşekkür ediyorum. Türk bağımsızlığının simgesi bayrağımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu ve kurtuluşunu gerçekleştiren Ulu Önderimiz ve Cumhuriyet’i emanet ettiği gençliğimiz... İşte ciltler dolusu kitap, işte büyük Türkiye Cumhuriyeti bu sahnede kendisini gösteriyor. Bu bakımdan bu gençliğe tekrar teşekkür ediyor, selam ve saygılarımı sunuyorum.

Atatürk devrim ve ilkeleri... Onun temelleri kurulurken Atatürk'ün yaşantısından örnekler vermek gerekir. Yıl 1913. Atatürk bir arkadaşına yazdığı mektupta ulusal önderin nasıl doğacağını bir noktada kanıtlıyor. Diyor ki, “...benim tutkularım var, hem de pek büyükleri. Ama bu tutkular paralar elde etmek ya da yüksek mevkiler elde etmek gibi maddi temellere dayanmıyor. Ben bu tutkuların gerçekleşmesini, yurduma büyük yararları dokunacak, bana da gerekli bir biçimde başarılmış bir ödevin canlı iç rahatlığını verecek büyük bir düşüncenin başarısında buluyorum. Bütün yaşamımın ilkesi bu olmuştur. Ona çok genç yaşımda sahip oldum ve son soluğuma kadar korumaktan da geri kalmayacağım.”

Yıl 1915. İşte büyük önder doğarken 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale'de komutanın kuruluşu. “Ben size taarruz emri vermiyorum, ölmeyi emrediyorum” demek suretiyle Çanakkale zaferini kazanıp Türk ulusal savaşına damgasını vuran büyük önder. Yine onun dava arkadaşı; 31 Mart 1921 yılında kapitalist dünyanın panikaryaları Yunanlılara 2. İnönü'de darbe vuran büyük komutan İsmet İnönü'nün zaferi. O da öyküsünü şöyle anlatıyor; “Bir büyük imparatorluğun çökmekte bulunduğu kaygısı ve memleketi kurtarmak döneminde olduğumuz düşüncesi bizim gençlik yıllarımızın en unutulmaz hatırasıdır. 60 sene bu hisler, heyecanlar, ümitsizlikler ve zafer günleri içinde geçmiştir. Bütün ömür boyunca her zaman elde edilmesi tüm millet için aziz olan bir amaç peşinde koştum.”

Değerli gençler, insanların hayatında olduğu kadar ulusların hayatında da önemli dönüm noktaları vardır. O dönüm noktalarında önder ve lider insanlar yetişebilir ve yetişir. İşte Çanakkale muharebesi, Atatürk o sözü söylemeseydi belki kaybedilebilirdi.

Değerli gençler, bunun için bize düşen görevler büyük. Atatürk Erzurum'a çıkıyor, Derviş Amerika'dan para istemeye gidiyor. Atatürk orada ne diyor? Yüreciğinde kuracağı cumhuriyeti gizli tutarak Cumhuriyet’i yollara düşürecektir. Kurtuluştan sonra saltanat ve halifelik gözden düşürülecektir. Durum kıyafet ve örtü değişime başlayacaktır. Çünkü devlet, aile, yaşam Atatürk'ün projeleri içindedir. O oraya gelirken bir düşün sistemi içinde gelmiştir, fizik ile değil. Siyasası ile sosyal ekonomik hukuksal, kültürel değerleriyle yepyeni Türk toplumu, Türk devleti kurmak için gelmiştir. En sonunda harf devrimiyle, daha Erzurum Kongresi’nde söylemiştir. Türk Kurtuluş Savaşı büyük bir devrimdir. O devrim, hocamız Tarık Zafer Tunaya'nın dediği gibi Asya ile Avrupa'yı birleştiren bu kızgın vadilerde oluşmuş olan Türk kültürünün eseridir. O bunu akıl ve bilim ile yoğurarak, Anadolu insanı O’na, O Anadolu insanına vermiştir. O artık et ve tırnak gibidir. Ve dikkat ederseniz Türk Kurtuluş Savaşı’nda yavrusu şehit olan hiçbir ana Atatürk'e beddua etmez. “ Benim şehidim der.”

Şimdi görüldüğü gibi 1930'dan bu yana gelindiğinde Türkiye'nin konumunu düşününüz. Avrupa'da saldırganlık ve faşizm kan damlayan dişlerini insanların etlerine geçirirken, fırınlarda diri diri insanlar yakılırken, İtalya'da Mussolini döneminde insanlar ayaklarından asılırken, Atatürk Türkiyesi demokrasinin yollarını döşemiştir. Bilimadamları Türkiye'ye gelmiştir, işte Atatürk Türkiyesi bu; Bilime saygının, insanlığa sevginin açık ve net örneğini vermiştir Mustafa Kemal Atatürk. İşte onun içindir ki Atatürk Türkiyesi medenidir. Onda ulus kavramı üst kimliğidir, insan kimliğidir. Alt kimliği ne olursa olsun üst kimlikte birleşen bir toplum yaratmıştır Misak-ı Milli sınırları içinde demokrat bir düzen, etnik, dinsel ayrımcılıktan uzak akıl ve bilime dayalı bir düzen yaratan insan Mustafa Kemal Atatürk'tür. Onun için Cumhuriyet; hilafeti ve saltanatı ortadan kaldırmıştır. Çünkü çığır açıyor. Servet diktatörlüğüne de devlet diktatörlüğüne de bir daha geri gelmeyecek bir biçimde kurum ve kuruluşlar getirmiştir. Demokrasinin yollarını döşemiştir. Teokrasi dediğimiz dogmatik şeriat özlemcilerinin şimdi hâlâ getirmek istedikleri rejimi bir defa daha tamamen ortadan silmiştir. O Cumhuriyet ayrıca şimdi hortlamaya başlayan bir patronun, iç ve dış odaklardaki her patronun mutfaklarında yemek üzere hatta “Kemalizm debelenmeye başladı” diye alçalan, çukurlaşan gazeteci müsveddeleri, şunun bilsinler ki, “Kemalizm debeleniyor, devletçilik debeleniyor” demek suretiyle herhalde patronundan birkaç milyar para alan gazetecilerdir. Bunlarla Türk istiklal savaşındaki mandacıları ayırmıyorum.

Atatürk ve arkadaşları bu güzel ülkeyi bize emanet ederken ne oldu da bu hale geldik? Atatürk'ün getirdiği devrimlerin temel taşları çok kuvvetliydi. Fakat son 50 yıldır, damla damla, takiyye ile bu duruma geldik. Neden geldik? Atatürk devrimlerinin uygulanmaması sonucunda bu duruma geldik. Demokrasi adına o sandığa demokrasi vermedin, çiçek açtırmadın, meyve vermedin, sadece o sandığa tuz dökerek odun çıkardın. Ve sonuçta bakın ne oldu? Siyasi iradenin başında olan insanlar Atatürkler, İsmet Paşalar böyle çalışırken, böylesine ülkesine hizmet ederken, böyle kurumlar ve kuruluşlar kurarken ve şunu açıkça söylüyorum 1950'ye kadar kurulan kurum ve kuruluşlara eklenen kurum ve kuruluşları sayın, üç taneyi bile bulmaz. Fakat en belirgini İmam Hatip okullarıdır. Ne diyor; Atatürk'ü sevmek kutsal bir ibadettir. Daha 1921 yılında aynı sözü söyleyen insanın imzası; Ezan Arapça olacaktır. İşte kendi ulusunun dilini bile, matematiğini bile bozan siyasi irade ve bir yanlış anlayış ve aynı irade “siz hilafeti bile getirebilirsiniz” diyecek kadar Atatürk devrimlerine ihanet noktası. Yine geçen zaman "verdimse ben verdim, size ne” diyen bir anlayış. Yine İsmet Paşa’nın dediği gibi “bir ayağı Konya müftüsünde bir ayağı Bakanlar Kurulu'nda” bir anlayış. Onu takiben tarikat liderinin Süleymaniye Camisi’ne gömülmesine imza atan general. 1980 İhtilali’nin komutanı. İşte bütün bunlar Atatürk Cumhuriyeti'nden çok şeyler alarak götürüyor. İmam Hatip okullarından mezun olanların üniversitelere girmesi, işte size valiler, işte size Cumhuriyet'in bir kısım savcıları, işte kadın elini sıkmayan kaymakamlar, şeriat hükümlerine göre hüküm veren hâkimler, daha bundan büyük şey olur mu? Yani Atatürkçülüğü, Atatürk ilke ve devrimlerini yıkmak için bundan büyüğü olur mu? “Ben zenginleri çok severim” anlayışının ürünleri. Bunları köydeki Memet Efendiler söylemiyor. Devleti yönetenler söylüyor. Onun sonucunda Arap şeyhlerine satılan İstanbul'da arsalar. Ondan sonra “tarikatın iyisi de olur kötüsü de olur” diyenler.

Şimdi herkes liderini seçmiş. Kimisi Fethullah'a gidiyor, kimisi Edibali’ye gidiyor. Kimisi Kaplancılara gidiyor, kimisi Müslüm'e, Işıkçılara vs. Ama Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran devrimlerle bu toprakların altına ve üstüne egemenliğini veren halkın, bilim ve aklın esas alan çağdaş liderinden yana tavır koymuyorlar. Onlar sadece devlet odalarındaki fotoğrafta kendisini gösteriyor ve tören Atatürkçülüğü’nün dışında bir işlem yapılmıyor.

Değerli arkadaşlar, onun için bugün hepimize düşen büyük görevler içerisindeyiz. Bu ulus böyle bir yönetime layık değil. 250 bin Çanakkale şehidi IMF'den borç para dilenmek için ölmedi. Onun için bizim görevimiz büyüyor. Atatürk'ün bunun için Konya'da söylediği Nutuk, gençliğe hitabesi çok net ve berrak. Yalnız 50 yılı aşkın süreden beri, çağdaş eğitim düzeninden kopuldu, Köy Enstitüleri kapatıldı. Halkevleri kapatıldı. Çünkü orada Atatürkçü gençliği yetiştiren ulusalcı bir eğitim gösteriliyordu. Her yerde söylediğim gibi, çağdaş eğitimle terbiye edilmiş kafalar kültürlü olurlar. Atatürk'ten yana olurlar. Cumhuriyet'ten yana olurlar. Ama çağdaş eğitimle eğitilmemiş insan sadece kurnazlık yapanlardır. Bugün Türkiye köy kurnazlığı yapan idarelerin ellerinde kalmıştır.

Bugün bitmelidir? Nasıl? İşte burada bize düşen görevleri iyi bilmek gereklidir. Yine Atatürk gibi düşünmekle çözeriz. Atatürk Samsun'a çıkarken orada oligarşik uzantılar vardı. Sermaye, sanayi ve burjuvazisi vardı. Ama O Kars'ın çobanından, Maraş'taki Sütçü İmam'dan, Ege'nin tütüncüsünden, öğretmeninden, insanından, emeğiyle yaşayan insanından harmanladı ulusal gurura erişmeyi.

Bu Anadolu Kurultayı'nın da ayrı bir yeri ve önemi var. Anadolu ve Trakya, bu coğrafya, bu coğrafyanın insanı ve gençleri, bilime kendisini vermiş olan değerli gençler, Anadolu toprakları susuzluktan yarıldığı gibi Anadolu insanının da kafası sarmalanmış biz uyurken. Sadece kafasının dışı değil, içi de bohçalanmış biz tembellik yaparken. Onun için hepimiz ama hepimiz Anadolu'ya karış karış işçisiyle, köylüsüyle, çiftçisiyle ama hepimiz bir yürek gibi birleşerek, çalışarak orta noktada tam bağımsızlık anlayışını, ulus devlet anlayışını çok basit getirebiliriz. “Halkım Unutma Bizi” diyen ADD'nin ödül sahibi Uğur Mumcu'nun bütün yazıları Anadolu'yu kaplayabilir. Bakın bu uğurda ölen kurucu Genel Başkanımızın sözleri Muammer Aksoy'un “bu toprakların altına da üstüne de hâkim olacağız” sözleri yazılabilir. Büyük insan elinde çantasıyla Atatürk ilke ve devrimlerini Türk insanına nakış gibi işleyen yüreği sağlam büyük Atatürkçü Ahmet Taner Kışlalıların boy boy posterleri Anadolu'ya asılabilir. Abdi İpekçilerin, Çetin Emeçlerin, Turan Dursunların, Karafakioğullarının, Tütengillerin daha bu uğurda ölen insanların sözleri ile eyleme geçilebilir. İşte bizim simgemiz, öğretmenimiz, önderimiz Türk bayrağı ve Atatürk. Bundan daha büyük bir simge yok. Bu yolda ölmek bile şereflerin en güzelidir. Yavrularınız için, bilim değerlerimiz için üniversitelimiz artık bilim üreterek Anadolu'ya yayılmalı. Cumhuriyetin savcısı Mahmut Esat Bozkurt'un dediği gibi Bingöl dağlarındaki çobanın, Meriç kıyısındaki insanın haklarını korumak için Atatürkçü düşün sisteminde kolları sıvamalı. Kaymakamlar, valiler Atatürkçü Düşünce sistemi içinde gitmeyenler derhal halka, derneklere ve yukarı mercilere şikayet edilmelidir. Özelleştirmeye şiddetle karşı çıkmalıyız. Özellikle tarım ve hayvancılıkta kurum ve kuruluşlar gitti, kalmadı. Şimdi de bor madenlerine sıra geldi. THY, Seydişehir Alüminyum Tesisleri, Makine Kimya, bütün bunlar Atatürk'ün eserleri. Özelleştirmenin ne olduğunu gazetelere çarşaf çarşaf yazmalı.

ADD bu değerli gençlerle özdeşleşmiştir. Kendilerini içtenlikle kutluyorum. Bu bilim yuvasında okuyan gençlerimiz, Anadolu'da üreten gençlerimizle el ele, gönül gönüle verme zamanı gelmiştir. Biz her zaman, her an, Anadolu'nun her yerinde, ADD olarak, bilimadamlarımızla, gençlerimizle çok yakın gelecekte artık net olarak meydanlara çıkacağız. Hep birlikte olacağız. Size selam, size başarı
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

sair_alpaslan

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 1108
Nereden: Bayrampaşa/İstanbul/yıldırım mah



MesajTarih: 21 Aralık 2009, Pazartesi 01:13:08    Mesaj Konusu: Re: HALKIMIZLA TEK YÜREK BİRLESMELİYİZ Alıntıyla Cevap Ver

add derneğimi hocam siz şakamı yapıyorsunuz.Onlar anadolu insanının önünü kesmek için elinden gelenleri ardına koymuyorlar.bunun en büyük örnekleri İMAM HATİP VE MESLEK LİSELERİ bu okulda okuyan gençler anadolu insanı hep ama üniversitede 40 puan geriden başlıyor.add masonların ve lions kluplerinin yuvası olmuşken eğitime ne katkıları olacak.Gerçek MUSTAFA KEMALLER yolda rahat olun.. senin add ciler darbeyi destekliyorlar. sen gelmişsin eğitimden söz ediyorsun. Bu masallara 15 yaşındaki çocuklar dahi inanmıyor....

<div>KELİMELERİN GÜCÜNE İNANMIYORSAN İNSANLARIN GÜCÜNÜ ASLA TAHMİT EDEMEZSİN...</div>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder Kullanıcının web sitesini ziyaret et MSN Messenger

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^