Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - EGİTİM VE TOPLÜMSAL ANLAYİŞ
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

EGİTİM VE TOPLÜMSAL ANLAYİŞ

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Serbest Kürsü... Kategori Dışı...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

selamtugba0854

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Jun 04, 2009
Mesajlar: 75
Nereden: istanbul artvinşavşat memleketim



MesajTarih: 12 Aralık 2009, Cumartesi 12:11:43    Mesaj Konusu: EGİTİM VE TOPLÜMSAL ANLAYİŞ Alıntıyla Cevap Ver

EĞİTİM VE TOPLUMSAL ANLAYIŞ



EĞİTİM VE TOPLUMSAL ANLAYIŞ



GİRİŞ



1.KONUNUN ÖNEMİ


Anlayışın temel öğesi İnsandır.Başka bir deyişle anlayışın kalkış noktası insan unsurudur.İnsan denen varlıkta bütün bireysel ve toplumsal olayların mesebbibi olduğuna göre insan unsurunun olduğu bütün olgular rasyonel bir önem kazanmaktadır.Mevcut olan olguları;olan ve olagelen-tarihsel, ekonomik,sosyolojik,kültürel-anlamamızda;insan gerçekliğini kavramamız gerekmektedir.”bir toplumun oırtaya çıkışı tesadüfü bir olay değildir.”(1) “Toplum yaşayan bir varlık”(2), canlı bir organizmadır.Toplum olgusunu da bireyler meydana getirmektedir.Bireylerin bütün kendilerine ait –siyasi,ekonomik,sosyolojik,kültürel-anlayış ve hareketlerinin bir bileşimi bütünüdür.Bu noktada toplumsal anlayış,bir topluma “ait” oluş;’birlik olma,birlikte hareket etme işbirliği anlayışını temel alan bir karaktere sahip olduğundan bu anlayışı benimseyen bireylerin olması ve bu bireylerden oluşan bir toplumun oluşması arzuladığımız amaçladığımız toplumsal dengeyi, gelişmeyi de beraberinde getirme imkanına sahip olacaktır.Yine tam bu noktada toplumun yapıtaşı olan bireyi gerçekleştirmede eğitim faktörü ortaya çıkar ve bireyi dolayısıyla toplumu yapan bir özne olarak bize kendisini gösterir.


2.ARAŞTIRMANIN AMACI VE KAPSAMI
Araştırmamız eğitim kavramını tanımlamaya değerlendirmeye çalışmak , toplumsal anlayışta eğitimin yapıcı bir unsur olabileceğini göstermek, bu mütevazi çalışma dolayısıyla konuya yeni bakış açıları, düşünme biçimleri oluşturmak, bireyleri bu konuda düşünmeye davet etmek ve bu konuda duyarlılık oluşturma ve bireylerin konuya katılımını sağlamak. Araştırmanın kapsamı ise;geniş çok yönlü bir çalışmadan ziyade yukarıda değindiğimiz gibi genel bir bakış ve genel bir çerçeve çizmektir.Konuyla ilgili düşünce ortamı oluşturmaktır.


2.1 MATERYAL VE YÖNTEM


Çalışmamızın teorik olduğu için bu teoriye ait kaynaklar incelenmiş ve zaman zaman kişisel görüşlerimiz sunulmuştur.Şunu hemen belirtelim ki teori kavramı havada asılı bir kavram gibi görünmesin.Kanaatimizce teori kavramı hakkındaki genel kanı bu.Bir şeyin teorisinin oluşu o, şeyin pratiği olmayacağı ve pratikte uygulanmayacağı anlamına gelmez.Pratikte olmama sorununu var eden insan unsurudur.Teori pratiğin ilk adımı,pratiğin felsefesidir.Bir şeyin felsefesi olmadan o, şeyin zaten kendisi kendi gerçekliğiyle olamaz.Pratik sorununu ortaya çıkaran kendini eğitmemiş İnsan unsuru ve dolayısıyla toplum varlığıdır.



I.BÖLÜM



3.1 EĞİTİM KAVRAMI VE TOPLUMSAL ANLAYIŞ



3.1 Kavramların Tanımlanmasının Önemi


Kavramların doğru bir şekilde anlaşılması sağlıklı düşünme biçimleri, hareket tarzları, organizasyonları geliştirmemizde ve sürdürmemizde çok önemli bir role sahiptir.Kavramı doğru tanımak konuya doğru bir yaklaşımda bulunma imkanını kazandırabilir.Bu tanımlamalarımız(kavrayışlarımız)belirliyor edimlerimizi.yanlış anlama ya da gerektiği değeri teslim edememe daha baştan bir çok olumsuzluğu ve boşa gidecek emekleri beraberinde sürükleyip ilgililerin yıpranmasına ve kavramların hayalileşmesine yol açabilir.”Hayal ise ipleri elden kaçırmaktır” (5)der bir düşünürümüz .Yine başka bir düşünürümüz “ölçüleri yanlış olanın bütün ölçümleri de yanlıştır” der.Bizce kavramların tanımlanması de öyle hemencecik sözlüğe bakılarak motamot anlamlar verilecek bir iş değildir.Kavramların etimolojik.epistemolojik,tarihsel,sosyolojik yapıları incelenmelidir.Mesela tarihsel karaktere bir örnek verecek olursak “Eski Yunan ve Roma şehirlerinde eğitim, ferdi körü körüne siyasi otoriteye tabii olma yoluna itmiştir ve amaç olarak bunu hedef almıştır.Orta çağda ise eğitim, Dini, Rönesans’ta ise daha laik bir karaktere bürünmüştür.(6)




3.2 Eğitim kavramının tanımlanması


Şimdi biz bu çalışmamızda eğitim kavramına ati çok yönlü bir tanımlamadan ziyade- çünkü bu çok ciddi bir birikim ve çalışma alanını kapsar ve dolayısıyla bizi bu aşar – bu kavrama getirilmiş tanımları vereceğiz böylelikle mütevazi bir gayret gütmüş olacağız.
“eğitim kavramını birkaç felsefi görüş açısından ele alırken yaygınlıkları münasebetiyle idealizm,realizm ve pragmatizmi seçebiliriz.İdealist anlayışa göre eğitim;özgür ve bilinçli insanoğlunun Allah’a olan yükseltici uyum çabalarının bitimsiz sürecidir.Realist anlayışa göre eğitim;yeni kuşaktaki bireylere kültürel mirası aktararak, onları yetişkinler toplumuna uyuma hazırlama sürecidir.Pragmatist anlayışa göre eğitim, bireyi yaşantılarını, yeniden inşa yoluyla yetiştirme sürecidir.Zaman zaman toplumsal yaşamda etkililiğe dönüklüğün bu tanıma eklenerek yetişmeyi yönlendirdiği görülür.(7)Doç. Dr Halis Ayhan eğitim bilimine giriş adlı kitabında eğitimi şöyle tanımlar.”Birey ve toplum için çok önemli ve çok geniş olan bir alanı içine alan eğitim;bir plan ve hedefe göre insanın yetiştirilmesi ;ruh ve beden sağlığını koruyarak geliştirilmesi için yapılan bütün çalışmalar olarak anlaşılmalıdır.”(8)Yine bir başka tanımlama;”Eğitim, Tedrici olarak insana kazandırılan, yaratılış düzenindeki nesnelerin tam yerlerinin bilinmesi ve tasdikidir”(9).Bir başka tanıma göre eğitim;”İnsan şahsiyetini yıkan ve yapan şeylerin bilinmesidir”(10)şeklinde tanımlanır.Eğitim süreç bakımından da tanımlanır.”Bir şeyi kademe kademe, tedriç ile kemaline eriştirmektir.”(11)Bir diğer tanım:”Eğitim, yaşayan bir organizmanın kendi normal çevresi ile karşılıklı etkileşimi denen tecrübeye muadildir”(12). Bir diğer tanım;”Eğitim, hem gaye hem de vasıtadır.İnsanı geliştirmeyi hedef aldığı için gaye, bu geliştirmenin bir metodu olduğu içinde vasıtadır.” Yine George F.Kneller “ Eğitim hayattır”şeklinde tariflemiştir eğitimi.Kant;Eğitimi “İnsanı insan yapan terbiyedir.İnsan terbiyenin meydana getirdiğinden başka bir şey değildir.”şeklinde tarif eder.Durkheim;” Yetişkin nesillerin, heniz sosyal hayata intibak edecek kadar olgunlaşmamış olan genç nesiller üzerinde yaptıkları etkidir” diye tarif eder.Stuart Mill;”Tabiatımızın mükemmelliğe yaklaşmak için, gerek kendimizin ve gerekse diğer insanların, bizim için yaptıkları şeylerin tümüdür der ve eğitimi zeka ve irademiz üzerinde, tabiat ve diğer insanların etkisi “olarak tarif eder.Bir başka görüş, bireysel yeteneklerin toplumsal değerlere ters düşmeyecek ve birbirlerini tamamlayacak bir denge içinde geliştirilip ferde kazandırılmasıdır.bir diğer tanım eğitim, fertte doğuştan gelen yetenekleri geliştiren, insanların bilgi ve görgülerinde geçerli saydığımız şeyleri yeni nesillere nakleden ve ileride kaydedilecek tekamülü hazırlama iddiasında bulunan en üstün görüş yüceliğini kazandırma isteğine denir(13)Eğitim kavramı hakkında değişik tanımlar aktardır.Kavramın değerlendirilişini incelemeye çalıştı ve anladığımız kadarıyla kavram hakkında ulaştığımız tespit:Eğitim;İnsanın, tarihle,tabiatla,toplumla ve kendisiyle olan ilişkilerine anlam veren,düzenleyen, geliştiren öznedir, yapıcılıktır.Şimdi eğitim kavramının anlaşılmasında ve yorumlanmasında katkıda bulanacağını düşündüğümüz iki yazı alıntılıyoruz.




3.3 Eğitim Anlamı


“Eğitim, insanlığın tarihi kadar eski bir olgu..eğitim gerek birey olarak gerekse toplum olarak hayatı sürdürebilmenin neredeyse ilk şartı;Eğitim olgusu ilk insanla birlikte ortaya çıkmıştır.Eğitim insanoğlunun yaratılışıyla başlamış, eğitilme ve eğitme yapısında imtihanı bir unsur olarak yer almıştır.Eğitim insanoğlu için ihtiyari bir araç değil, belki de onun varlık nedenidir.Kısaca eğitim, insan açısından , nefes alma, yeme, içme gibi hayati bir ihtiyaç durumundadır.Veya kendi isteği dışında olsa, bir şekilde almaktadır.Bu anlamda, eğitilmemiş, eğitim görmemiş bir insan bulmak mümkün değildir.İnsanlar bir şekilde, kendi çevre şartları içerisinde eğitilirler;ancak bu eğitim tanımlanmış eğitimle örtüşmeyebilir;Okuma yazma öğrenmeyebilir,Matematik,Fizik,Sosyoloji,Tarih bilgisi de almayabilir.Ancak yaşadığı hayatı mutlu kılacak, yeryüzünde rızkını arayıp bulabilecek bir bilgiyle bu anlamda bir eğitime her zaman sahip olagelmiştir.Bu anlamda her insan eğitim görmüş dolayısıyla her insanın hayatla ve içinde yaşadığı çevre ile ilgili sözleri olagelmiştir.Eğitimin yöntem ve tekniği;araçları,niteliği, zamandan zamana, toplumdan topluma değişir.Ama eğitimde değişmeyen nihai amaçlardır. Bu da insanoğlunun nihai mutluluğudur.Bu nihai mutluluğu her birey hatta her toplum kendine göre algılamış ve yorumlamış, ilke ve amaçlarını bu yorumlar ışığında belirlemişlerdir.bu yorumları toplumun, anlayışlarını,inançlarını, eşyaya bakışlarını şekillendirir.”(14)




3.4 Eğitimde Odaklaşma


“İnsan eğitimi gün geçtikçe değerini daha fazla hissettiren bir teknik olarak göze çarpmaktadır.Çünkü eğitim, öncelikle bir hayat programının benimsetilmesi olarak önem arz ediyor.Hayata ve onun çeşitli yönlerine hazırlıklı olabilmek;insanın ve insandan kaynaklanabilecek çok yönlü tutumları iyi kavrayıp, onlara karşı hazırlıklı olabilmekle mümkün görünüyor.Bu haliyle eğitim, hayatın esrarına vakıf olmakla eşdeğer bir olgunlaşma süreci sayılabilir.İnsanı;çevresini tanımaya sevk eden faktör öğrenme ihtiyacıdır.Bundan yola çıkılarak, insan için öğrenme ve bilgi:hayatta ilerleyebilmenin ilk şartı olmaktadır.Eğitim ise hayatı yaşanabilir hale getirmenin sırlarını vermektedir.İnsanlığı körleştirme ve yozlaştırma;nasıl eğitimden ve gerçek bilgiden uzaklaştırmak suretiyle yapılıyorsa;aynı şekilde aydınlığa ve yüceliğe ulaşmakta eğitime güç vermek ve yatırım yapmakla gerçekleşecektir.Günümüzden sağlıklı ve idealist görünen bazı kişi ve gurupların ;eğitimi bir eşya üretimi gibi gördüklerini hayretle müşahede ediyorum.Bir yanda gereği kadar destek verilmez;yeterli finans, teknoloji ve uzman ihtiyacı karşılanmazken;diğer taraftan eğitime ayrılan üç beş kuruşun kar halinde dönmesi bekleniyor.Yani basit bir mal satarcasına, eğitimin maddi hasılatı bekleniyor.Halbuki, hiçbir toplumda sosyal ve manevi kazanımlar, maddi faktörlerin dönüşümüne benzer bir seyir takip etmez.Elbette ki her yatırımın bir karşılığı olacaktır.Ama bilinmelidir ki, eğitim yatırımı en geç geriye dönebilen, fakat en sağlam sonuçlar veren bir yatırım şeklidir.Tüm insani ve sosyal yatırımların karakteri budur.İyi bir eğitim kurumu veya politikası bir kişinin değil;bir neslin sigortası olabilir.(Sami Şener yeni şafak gazetesinde köşe yazarı)




3.5 Sosyal Değişim ve Eğitim


Toplumların geçirdiği değişimleri tanımlamamızda ‘sosyal değişim’ başat kavramlardan biridir.Değişim;mevcut olan durumdan yeni duruma karşılıklı etkileşim halinde geçilmesidir.Değişim bireysel ve toplumsal bir kanundur.Bu hayatta olmanın gerektirdiği bir versiyondur.”Değişim fıtrat kanunudur ve değişmeyen bir toplum yoktur.”(15)“Sosyal değişim tabiri, toplumun yapısını oluşturan sosyal ilişkiler ağının ve bunları belirleyen kurumların değişmesi anlamına gelmekte iken, zaman içerisinde merkeze alınan değer ve yaklaşımlara göre ‘gelişme’,’ilerleme’,’yozlaşma’ ve ‘bozulma’ gibi farklı anlamları ifade etmek için kullanılmıştır.”(16).”Sosyal değişim toplumun yapısındaki değişimdir.Ve bu toplumsal kuramların belirlediği sosyal ilişkilerden meydana geldiğine göre,ilişkilerin (dolayısıyla kuramların)değişmesidir.”(17)Bu ifadelerden de anlaşıldığına göre değişim kaçınılmaz bir gerçektir.Önemli olan değişimi iyi yönde yönlendirmektir.Sosyal değişimin köklerini incelediğimizde en temel faktör olan eğitim unsuruyla karşılaşırız ve eğitimin yönlendirmiş olduğu insan bireylerinin her yönden –siyasi, ekonomik,sosyal kültürel- hayata nüfuz etmeleri ve bu kolektif davranışlar sonucunda rasyonel olarak değişimin meydana gelmesidir.Bu anlamda sosyal değişimin kaynağı sosyal eğitim veya ‘toplumun eğitimi’ olarak gösterebiliriz.Bu anlamda sosyal değişimin kalbidir .”Eğitim, öğretim aracılığı ile toplumsal bazı tutum ve davranışlar değiştirebilir.Okullardaki öğretim programları , eğitim çalışmaları, yapılan bazı törenler, o toplumdaki tutum ve davranışları da değiştirir.Toplumdaki sosyal, siyasal, ekonomik ilişkiler büyük çapta eğitim konularıdır”(18)


3.6 Toplumsal Anlayış ve Eğitim




Toplumsal anlayış doğasını insan tabiatından almaktadır.Çünkü “insan yalnız başına bütün ihtiyaçlarını karşılayamaz.İnsanın bütün ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için ancak işbölümü ile mümkün olur.Sözgelimi birisi fırıncılık yapar, diğeri kumaş dokur, bir başkası uzaktan mal getirir.Böylece insanlar arasındaki işbölümü gerçekleşmiş olur.”(19)Bu iş bölümü de kooperatif anlayış ‘işbirliği’ dolayısıyla sosyal hayata yansır ve insanlar arasında uyumu sağlar.Sosyal değişimin temel ‘öznesi’ eğitim olduğuna göre arzuladığımız toplumsal dengeye/uzlaşmaya/gelişmeye ulaşmada toplumsal anlayışın rolü önemlidir.Toplumsal anlayış, bir toplum bireyleri için başlı başına bir eğitim programı olabilir.Sosyal değişimi olumlu yönde kanalize edebilmemiz/oluşturmamız İnsanı temel kalkış noktası alan, birlik ve beraberliği, işbirliğini, toplumsal barışı, huzuru esas alan böyle ahlaki düzenleyici bir anlayışın o toplum bireylerince benimsenmesiyle mümkün olabilecektir.Buna da Toplumsal anlayışın etik’i felsefesi diyebiliriz.Bir toplum bireylerinin toplumsal anlayışı benimsemeleri/özümsemeleri, bireysel ve toplumsal kimlikleri haline getirmeleri sosyal değişimi olumlu yönde gerçekleştirecek/geliştirecektir.Bu olumlu yöndeki gelişim;psikolojik, sosyolojik, siyasi,ekonomik, kısacası ruhen ve bedenen sağlıklı bireylerin ve dolayısıyla sağlıklı toplumların oluşmasına yön verecektir.Bu karakterinden dolayı toplumsal anlayış birey eksenli toplumsal bir kimliktir.Toplumsal anlayışı benimseyen bireylerle, kurumlarla, örgütlenmelerle kısacası tüm yapılanmalarla, sağlıklı bir toplumsal yaşamın sürülmesi imkanı olacaktır.İşte bu anlayışın kök salması, yeşermesi, gelişmesi eğitim faktörüne bağlıdır.Çünkü bireyler ve dolayısıyla toplumların kimliklerini eğitim yoğurur, belirler.Eğitim, insanlar arası nesiller arası bağlantıyı kurar.İnsan ve toplum değişen varlıklardır.”İnsan her zaman psikolojik ve biyolojik yapısı gereği eğitime muhtaçtır.”(20) “İnsan hazır olmayan ham kabiliyetlerle dünyaya geldiği için hayatın sonuna kadar bir öğrenci, bir çırak olarak kalıyor.Bunun içinde insanın eğitime, eğitilmeye ihtiyacı vardır”.(21)Eğer eğitim unsurunu gerektiği gibi değerlendirip kullanabilirsek toplumsal anlayış için umutlu olabiliriz.Kendi bireylerini eğitmemiş bir anlayış hareket başarılı olamaz ve gelecek vaat edemez.Kalıp olarak mevcut olsa bile kendisini kendi karakteri gereği oluşturamaz..”Fikri düzlemde derinliğe yol alınmadığından, pratikler tıkanan noktada kısırlaşmaya ve atalete doğru gitmeye başlıyor.”(22). “Oysa eğitimli bir insanın bakış açısı sabit değildir aksine değişir ve olgunlaşır.Çünkü o, prensiplerini pratiğe aktarır ve bakışını tecrübesi ile zenginleştirir.”(23)Buraya kadar geldiğimiz nokta şu ki;Toplumsal anlayışında eğitim;yapıcı ve yönlendirici bir unsurdur.Bu ifadedetoplumsal anlayışında eğitimin yerini açımlar.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^