Önceki Başlık :: Sonraki Başlık |
Yazar |
Mesaj |
Askin-Elif-Hali
Bağımlı Üye
Kayıt: Oct 11, 2009
Mesajlar: 86
Nereden: izmir_
|
Tarih: 09 Kasım 2009, Pazartesi 10:27:15 Mesaj Konusu: ISINAMADIM...! |
|
Yollar uzadı ben yürüdüm, yollar uzadı ben yürüdüm.
İnişlere, yokuşlara ısındım, iradesiz ve isteksiz duruşlara ısınamadım.
Mevsim kıştı, yollardan bile şarıl şarıl sular akıyordu. Ben bu sularla konuştum.
Bu mütevazı akışa ısındım, kin ve haset dolu bakışa ısınamadım.
Dağ başlarındaki koca taşlara ısındım, milletin sırtındaki vicdansız başlara ısınamadım.
Derelerden, tepelerden dumanlar yürüdü. Yeryüzünü, gökyüzünü karanlık bürüdü.
Akşam vakti, bu dumanlar içinde esrarlı duygulara ısındım, katı buz kesilmiş beton binalara, sır barındırmayan şehirlere ısınamadım.
İlim, iman, vicdan; toprak, otlak, kuzu... Pek hoş, pek güzel.
Cehalete rezalete, atalete ısınamadım.
Hep düşünceli, hep dumanlıydı benim başım.
Düşüncesiz kaşlara, derinliksiz bakışlara ısınamadım.
Dinlere ısındım, kinlere ısınamadım.
Giyinenlere ısındım, görünenlere ısınamadım.
Allah, iman, Kur'an ve vicdanla bağını koparmış gönüllere ısınamadım.
Günahsız ellerini Allah'a açmış yavruların meleksi tavırlarına ısındım, yılışık mevlithan bağırtılarına ısınamadım.
Çocuksu masum bakışlara, çocukça konuşmalara ısındım, ihtiras dolu bakışlara, rol icabı konuşmalara ısınamadım.
Mütevazı, mahcup tavırlara ısındım, kibir kokan hâllere ısınamadım.
Söz yürekten geliyorsa, kaba da olsa pek hoş geldi bana. Yalanlara, dolanlara ısınamadım.
Yol yapanlara ısındım, rol yapanlara ısınamadım.
Masum ve mahzun bakışlara, çaresiz akışlara ısındım, samimiyetsiz akışlara, dalkavuk alkışlara ısınamadım.
Uykulara uzayan derin ve dalgın gözlere ısındım, ard niyetli, yapmacık gülüşlü yüzlere ısınamadım.
Gözü yaşlı dervişlere ısındım, kasıntı kişilere ısınamadım.
Hakperestlere ısındım, putperestlere ısınamadım.
Müşfiklere (şefkatlilere) ısındım, müşriklere ısınamadım.
Hayretlere, gayretlere ısındım, gafletlere ısınamadım.
Arama, bulma, bilme, bildirme gayretlerine ısındım, oyalama niyetlerine ısınamadım.
Gönül insanına ısındım, günün insanına ısınamadım.
"İlim bunu, Kur'an şunu, iz’an bunu, vicdan şunu söylüyor" diyen mert adamlara ısındım, içi başka bir lâf, dışı başka bir lâf eden resmi ve samimiyetsiz adamlara ısınamadım.
Ana kuzuları, koyun kuzuları sürü sürü gelirdi. Bereket evlere dolar, sevgi yüreklerden yükselirdi. Kardeş kardeşe yardım eder, insan insanı kollardı. Allah'a giden yollar hep bizim yollardı. Herkes elinin emeğini yer, kimse elin (başkasının) emeğini yemezdi. Elbiseler yamalı, ayakkabılar yamalı, lâkin kalpler kalaylıydı.
Bereket ve samimiyet dolu bu dünyalara ısındım, "dışları kalaylı, içleri vay vaylı" dünyalara ısınamadım.
Mütevazı, mahcup çobanlara ısındım, emek sömüren kodamanlara ısınamadım.
Çalışanlara ısındım, çalanlara çırpanlara ısınamadım.
Alın terine, göz nuruna ısındım, el çabukluğuna, göz açlığına ısınamadım.
Çalışarak geçinenlere ısındım, yanaşarak geçinenlere ısınamadım.
Gayretli karıncalara ısındım, leş kargalarına ısınamadım.
Çilelere, yorgunluklara, dalgınlıklara, durgunluklara ısındım, dargınlıklara ısınamadım.
Ter dökenlere ısındım, kan dökenlere ısınamadım.
Can derdine koşan tavşana ısındım, avcıya da köpeklerine de ısınamadım.
Beyin yıkama, istismar, köleleştirme içindi bütün çalışmalar. Kula kulluğa götürüyordu bütün sistemler. Biyolojik ve ruhsal kanunları göz ardı eden ideolojilere tiksintiyle baktım.
Köleliği alkışlayan şahsiyetsizlere ısınamadım.
Çocukların bir damlacık yüreği, körpecik beyni üzerinde tasarrufa kalkan tâğutlara ısınamadım.
İhanet ve zorbalıktı meydanlarda caka satan, sıcak, ıpıssız çöllerde Habiller, Hüseyinler yalnız kalmışlardı. İhanet, zulüm ve kan kokan dünyalara ısınamadım.
Merhametlere ısındım, saltanatlara ısınamadım. |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
_Nesil_
Tecrübeli Üye
Kayıt: Sep 09, 2009
Mesajlar: 321
|
Tarih: 15 Kasım 2009, Pazar 18:57:07 Mesaj Konusu: |
|
"Isınamadım" / İdris Apart
İyi-kötü, doğru yanlış bir arada verilerek yazılmış güzel bir karşılaştırmalı yazı. Paylaşım için teşekkürler Askin-Elif-Hali
Buna benzer bir paylaşım da ben ekleyeyim.
* * *
ADAMLAR
Adam vardır; "Olduğu gibi görünen, göründüğü gibi olan" yani, özü sözü aynı, içi dışı bir; Adam vardır; bencil, egoist, hodbindir ve toplanmıştır üzerinde dağlar kadar kibir;
Adam vardır; eli pak, dili pak, yüzünde nur, alnında onur, çağlayanlardan akıp gelmiş, ırmaklarda yunmuş yıkanmıştır; Adam vardır; görenler konuşmasına bakmış, kıyafetine aldanmış, "adam" sanmıştır;
Adam vardır; şeker gibi tatlıdır, bilgili liyâkatlidir, oturduğu makamı yüceltir; Adam vardır; âlemi kör, herkesi ahmak sanır, yaptığı iş ile, mevkisini de, kendisini de alçaltır;
Adam vardır; kederi kadere yormuş, çileyi kutsal bilmiş, tecrübe abidesi olmuş, yaşadığı her yıl bir kitap; Adam vardır; hayatı sadece oyun bilmiş, üstüne kumar oynamış ve kaybetmiş, bitmiş, tükenmiş, bitap;
Adam vardır; gayret ne demek, niçin çalışmalı, alın teri neden kıymetli, helal lokma niçin mühim, bilir. Kalbi doğruluktan yana atar; Adam vardır; "benim için çalışıyorlar ya" der, "Denize düşen yılana sarılır" misali, daralana para satıp, yan gelir yatar...
Adam vardır; yardım etmek için, ya fakir fukara, ya yaşlı bir hasta; ya tütmeyen bir baca, ya yolda kalmış arar; Adam vardır; yaşgurbanimı, cemiyete, semtine, ailesine hatta kendine bile zarar;
Adam vardır; vicdan sahibi, mazluma karşı merhametlidir. Kim olduğu önemli değildir onun için. "Aldırma geç diyemez" aldırır, düşeni kaldırır;
Adam vardır; ne merhamet vardır yüreğinde, ne şefkat. Görmeye görsün bir düşeni, kaldırmak şöyle dursun, aç kurt misâli saldırır;
Adam vardır; gönül ehlidir, halden bilir, muhabbetten anlar. Börtü- böcek, ağaç- çiçek, yaratılmış ne varsa sevilecek, hem över, hem sever...
Adam vardır; aklı parada pulda, fikri tuzak kurulacak kulda. Dirisine yetmese de kimsenin gücü, ölüsüne tüm ahali söver;
Adam vardır; hak- hukuk söz konusu oldu mu, kılı kırk yarar, ekmek dendi mi helâl arar, baş tacıdır onda adalet; Adam vardır; faziletten yoksun, erdem düşmanı, fitneye talip, tabir yerindeyse Ebu Âfet, çünkü odur haset hususunda şeytana en büyük alet;
Adam vardır; nimete de, mihnete de şükürde, her daim tefekkürde. Onda hep, Hak'tan yanadır çağrılar; Adam vardır; Benjamin Franklin'in; "Para her şeyi yapar diyen adam, para için her şeyi yapandır!" sözünü doğrular...
Mümtaz Beğen |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !
|
|
|
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız
|
We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com.
This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers
but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good
reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the
Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse
to include even this then support on our forums may be affected.
The phpBB Group : 2002
// -->
Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
|