Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - Verdiğin acılar Sana şükürler olsun Allah'ım...
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

Verdiğin acılar Sana şükürler olsun Allah'ım...

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

FAYDIN

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 489
Nereden: UŞAK



MesajTarih: 08 Ekim 2009, Perşembe 14:01:26    Mesaj Konusu: Verdiğin acılar Sana şükürler olsun Allah'ım... Alıntıyla Cevap Ver

Verdiğin acılar için Sana şükürler olsun Allah’ım!

kırmızı gül kırmızı gül kırmızı gül

“Gün gelecek Allah’a bana yaşattığı bu sıkıntılar için şükredeceğimi biliyorum” demişti bir arkadaşım. Belki de hayatının en zor günlerini yaşıyordu. Zorlukların insana ne kadar büyük dersler verdiğini uzun uzun konuşmuştuk. Bir acının öğrettiğini bin kahkahanın öğretemeyeceği üzerine birçok örnekler vermiştik o konuşmamızda.

Aradan iki yıla yakın bir zaman geçince arkadaşımın haklı çıktığını gördük. O günlerin acı görünen olaylarının, kendisine ne kadar büyük kapılar açtığını gördükçe “verdiğin acılar için Sana şükürler olsun Allah’ım!” demeye başladı.

Gündüzleri fırsat buldukça bir araya geldiğimiz arkadaşıma o günlerde aşağıdaki hikayeyi yollamıştım.

Yaşlı kadın, bir antika dükkanından aldığı yüzyıllık fincanı özenle salon vitrinine yerleştirdi. Fincanın biçimi, üzerindeki işlemeler, renkler onun bir sanat eseri olduğunu söylüyordu. Ödediği fiyatı hatırladı; hayır, hiç de pahalıya almamıştı.

Hayranlıkla fincanı seyretmeye devam etti. Derken, birden fincan dile geldi ve kadına şöyle dedi;

“Bana hayranlıkla baktığının farkındayım. Ama bilmelisin ki, ben hep böyle değildim. Yaşadığım sıkıntılar beni bu hale getirdi.

Kadın şimdi hayret içindeydi. Önündeki kahve fincanı konuşuyordu!

Kekeleyerek: “Nasıl? Anlayamadım?” diyebildi yaşlı kadın.

“Demek istiyorum ki, ben bir zamanlar çamurdan ibarettim ve bir sanatkâr geldi. Beni eline aldı, ezdi, dövdü, yoğurdu. Çektiğim sıkıntılara dayanamayıp:

“Yeter! Lütfen dur artık!” diye bağırmak zorunda kaldım.

Ama usta sadece gülümsedi ve; “Daha değil!” diye cevapladı beni.

“Sonra beni alıp bir tahtanın üzerine koydu. Burada döndüm, döndüm, döndüm. Döndükçe başım da döndü. Sonunda yine haykırdım:

“Lütfen beni bu şeyin üzerinden kurtar. Artık dönmek istemiyorum!”

Ama usta bana bakıp gülümsüyordu:

“Henüz değil!”

“Derken beni aldı ve fırına koydu. Kapıyı kapayıp ısıyı arttırdı. Onu şimdi fırının penceresinden görebiliyordum. Fırın gitgide ısınıyordu. Aklımdan şöyle geçiyordu: Beni yakarak öldürecek”

Fırının duvarlarına vurmaya başladım. Bir taraftan da bağırıyordum:

“Usta usta! Lütfen izin ver buradan çıkayım!”

“Pencereden onun yüzünü görebiliyordum. Hala gülümsüyor ve “Daha değil!” diyordu.

“Bir saat kadar sonra, fırını açtı ve beni çıkardı. Şimdi rahat nefes alabiliyordum, fırının yakıcı sıcaklığından kurtulmuştum. Beni masanın üstüne koydu ve biraz boyayla bir fırça getirdi.

“Boyalı fırçayla bana hafif hafif dokunmaya başladı. Fırça her tarafımda geziniyor ve bu arada ben gıdıklanıyordum.

“Lütfen usta! Yapma, gıdıklanıyorum!” dedim. Onun cevabı ise aynıydı: “Henüz değil!”

“Sonra beni nazikçe tutup yine fırına doğru yürümeye başladı. Korkudan ölecektim. “Hayır! Beni yine fırına sokma, lütfeeen!” diye bağırdım.

Fırını açıp beni içeri iteleyip kapağı kapattı. Isıyı bir öncekinin iki katına çıkardı. “Bu sefer beni gerçekten yakıp kavuracak!” diye düşündüm. Pencereden bakıp ona yine yalvardım, ama o yine “Daha değil!” diyordu. Ancak bu defa ustanın yanaklarından bir damla gözyaşının yuvarlandığını gördüm.

“Tam son nefesimi vermek üzere olduğumu düşünüyordum ki, kapak açıldı ve ustanın nazik eli beni çekip dışarı çıkardı. Derin bir nefes aldım, hasret kaldığım serinliğe kavuşmuştum. Beni yüksekçe bir rafa koydu ve usta şöyle dedi:

“Şimdi tam istediğim gibi oldun. Kendine bir bakmak ister misin?”

Ona “Evet” dedim.

Bir ayna getirip önüme koydu. Gördüğüme inanamıyordum. Aynaya tekrar tekrar baktım ve “Bu ben değilim. Ben sadece bir çamur parçasıydım.”

“Evet bu sensin!” dedi usta. Senin acı ve sıkıntı diye gördüğün şeyler sayesinde böyle mükemmel bir fincan haline geldin.

Eğer seni bir çamur parçası iken üzerinde çalışmasaydım, kuruyup gidecektin.

Döner tezgahın üstüne koymasaydım, ufalanıp toz olacaktın.

Sıcak fırına sokmasaydım, çatlayacaktın.

Boyamasaydım, hayatında renk olmayacaktı.

Ama sana asıl güç ve kuvveti veren ikinci fırın oldu.

Şimdi arzu ettiğim her şey var üzerinde.”



Ve ben kahve fincanı, şu sözlerin ağzımdan çıktığını hayretle fark ettim:

“Ustam! Sana güvenmediğim için beni affet!

Bana zarar vereceğini düşündüm.

Beni benden fazla sevip iyilik yapacağını fark edemedim.

Bakışım kısaydı, ama şimdi beni harika bir sanat eseri yaptığını görüyorum.

Benim sıkıntı ve acı diye gördüğüm şeyleri bana verdiğin için teşekkür ederim…

Teşekkür ederim.”


Usta fincanı, yaratıcı insanı şekillendirir. Yeter ki acıdaki hikmeti görelim.

Kahrın da hoş, lûtfun da hoş demesini bir öğrenebilsek…

Sait ÇAMLICA



kırmızı gül kırmızı gül kırmızı gül

Bir "DİLRUBA"ya düştü gönül müptelası çok, Aşkın sefası yok değil ama cefası çok... 
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 08 Ekim 2009, Perşembe 18:27:50    Mesaj Konusu: Re: Verdiğin acılar Sana şükürler olsun Allah'ım... Alıntıyla Cevap Ver

Ne kadar hoş bir öykü, severek okudum. Sahi, insan da balçıktan yaratılmıştı değil mi? Sırlı, yaldızlı bir sanat eseri haline gelebilen ne kadar da az! Sabır ve tevekkül yoksunuyuz sanıyorum.

Güzel paylaşımınız için çok teşekkürler FAYDIN. alkış kırmızı gül

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

RaMLe

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Feb 17, 2008
Mesajlar: 948
Nereden: Almanya



MesajTarih: 09 Ekim 2009, Cuma 09:37:25    Mesaj Konusu: Re: Verdiğin acılar Sana şükürler olsun Allah'ım... Alıntıyla Cevap Ver

Daha öncede bir kac defa okudugum bir paylasimdi FAYDIN yeniden hatirlamak bazi unuttuklarimi yeniden bana düsünme firsati verdi tesekkürler paylasimina.. kırmızı gül kırmızı gül
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

MeLTeM

Aktif Üye
Aktif Üye



Kayıt: Sep 21, 2009
Mesajlar: 25




MesajTarih: 09 Ekim 2009, Cuma 14:40:18    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Teşekkürler FAYDIN bazen insanlara bunu hatırlatmak cok güzel bir şey emeğine sağlık alkış alkış
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Askin-Elif-Hali

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Oct 11, 2009
Mesajlar: 86
Nereden: izmir_



MesajTarih: 14 Ekim 2009, Çarşamba 11:07:37    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

Harikaaa bir paylasımdı FAYDIN...Rabbimin lütfuyla şereflenenlerden olabilmemiz duasıyla...Emegine saglık...

Cana cefa kıl ya vefa
Kahrın da hoş, lutfun da hoş,
Ya derd gönder ya deva,
Kahrında hoş, lutfun da hoş

Hoştur bana senden gelen:
Ya hilat-ü yahut kefen,
Ya taze gül, yahut diken
Kahrında hoş lutfun da hoş

Gelse celalinden cefa
Yahut cemalinden vefa,
İkiside cana safa:
Kahrın da hoş, lutfun da hoş

Ger bağ-u ger bostan ola
Ger bendü ger zindan ola,
Ger vasl-ü ger hicran ola,
Kahrın da hoş, lutfun da hoş

Ey padişah-ı Lemyezel!
Zat-ı ebed, hayy-ı ezel!
Ey lutfu bol, kahrı güzel!
Kahrında hoş, lutfun da hoş

Ağlatırsın zari zari,
Verirsen cennet-ü huri,
Layık görür isen nari,
Kahrında hoş, lutfun da hoş

Gerek ağlat, gerek güldür,
Gerek yaşat gerek öldür,
Aşık Yunus sana kuldur,
Kahrında hoş, lutfun da hoş

Yunus Emre
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

_Nesil_

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Sep 09, 2009
Mesajlar: 321




MesajTarih: 19 Ekim 2009, Pazartesi 02:58:06    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

“... Olur ki hoşunuza gitmeyen bir şey sizin için hayırlıdır ve olur ki, sevdiğiniz şey de sizin için bir şerdir. Allah bilir de siz bilmezsiniz.” (Bakara Suresi, 216)
....

Allah sonsuz akıl sahibidir ve dünya hayatında meydana gelen her olayı özel bir plan ve kader doğrultusunda, hayır ve hikmetle yaratmıştır. İnsan ancak olayların dıştan görünen kısmı ile muhatap olabilmekte ve ancak kendi anlayışı ile bu olayları değerlendirebilmektedir. Sınırlı bilgi ve anlayışı ile kimi zaman hayır ve güzellik olan bir olayı olumsuz, kötülük ile dolu olan bir olayı ise olumlu ve hayırlı olarak nitelendirebilmektedir. Bu durumda doğruları görebilmek için iman eden bir insanın yapması gereken, Yüce Allah'ın sonsuz akıl ve bilgisine teslim olarak, her olaya hayır gözüyle bakmaktır.

(İlmi Araştırma Dergisi 55. sayı (Ocak 2009), Makaleden alıntı...)

* * *

Karşımıza çıkan güçlükler, sıkıntılar, yaşadığımız acılara karşı sabır gösterip şükredebilmeliyiz. Dünya, bir imtihan yeridir ve unutmayalım ki, acılar karşısında nasıl durduğumuz, neler yaptığımız bu imtihan sonucunu olumlu ya da olumsuz etkileyebilecek durumlardır.
İmanı sağlam biri güçlü olmayı bilir ve şikayet değil şükür eder.

....

Paylaşım için teşekkürler FAYDIN kırmızı gül

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

nazayse

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Jul 01, 2009
Mesajlar: 55




MesajTarih: 19 Ekim 2009, Pazartesi 08:22:50    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

çok güzel bir paylaşımm teşekkürlerr.... yasadığımız olaylar sevinçler üzüntüler de o kadar pişirdiki bizi...bazen bizde nasıl şekil değiştiğimizi anlayamıyoruzz....
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

eliferdem

Elmas Üye
Elmas Üye



Kayıt: Sep 06, 2008
Mesajlar: 3901




MesajTarih: 22 Ekim 2009, Perşembe 15:10:29    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

Güzel paylaşımınız için çok teşekkürler FAYDIN. kırmızı gül (:

Yan!" diyorum içime!..." Sadece sen yan! " Ve"Dayan!"diyorum gönlüme!..."Herkes mutlu olsun!... Sen dayan!..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Oymalitepe.Net Muabbet Salonu - Çay Bahçesi Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^