Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - YALNIZLIK...!
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

YALNIZLIK...!

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Serbest Kürsü... Kategori Dışı...
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

Askin-Elif-Hali

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Oct 11, 2009
Mesajlar: 86
Nereden: izmir_



MesajTarih: 12 Kasım 2009, Perşembe 09:16:02    Mesaj Konusu: YALNIZLIK...! Alıntıyla Cevap Ver

Doğum ve ölüm tarihleri arasında var olan bir hayatın yorgunlarıyız. Yaşadığımız, bir garip yalnızlık hikâyesi. Etrafımızdaki yüzlerce insana rağmen yine kendimizi yalnız, çaresiz, kifayetsiz hissediyoruz. Bunca sınırlı arasında Sınırsız Olan'ı özledikçe büyüyor yalnızlığımız. Ruhumuzun vadilerinde gezinen yüzlerce insan dahi unutturmuyor, 'hesabı yalnız verilen imtihanımızı.' Aksine; her hikâye altını çiziyor yarımlığımızın.

Yalnızlık, yarım oluşumuzdur. Yalnızlık, 'yalnızlığın mahsus olduğu varlığa' duyulan özlemdir. Mecburiyettir. Alnımızda insan olmanın imzasıdır.

Yalnızlık , şaire
'Ne yanar kimse bana ateş-i dilden özge.
Ne açar kimse kapım bâd-ı sabâdan gayrı.'

satırlarını yazdıran o müstearsız histir. O his ki; kalabalıklarda yaşanan bir tenhalıktır. Tenhalığımız, bize güç verebilir, gücümüzü de alabilir. Melankolik hisler içinde arabesk bir yalnızlığı tercih edersek, ruhumuz günden güne zayıflayacaktır. Ama mezarların neden tek kişilik kazıldığını düşünüp 'yegâne' olana inancımız artarsa yalnızlığımız bizi güçlü kılacaktır.

Sevdiklerimiz oldu, sevenlerimiz de oldu. Gidenler, dönenler oldu; gidip de dönmeyenler de. Doğanlar, ölenler oldu. Güneş bir görünüp bir kayboldu. Kayan yıldızlar dileklerimize umut oldu. En büyük hatamız, geçici olana 'her şeyim' demek oldu. Bir insan, bir eşya, bir mekâna 'her şeyim' dediğimizde, onu yitirmekle elimizde 'hiçbir şey' kalmamış oldu. Yürek coğrafyamızda yaşanmış onca devasa sevgi dahi hissettirmedi mi bize yalnızlığı? 'Bitimsiz bir tat aramadık mı savruluşlarda?' Kalbimizde dost yoğunluğunu en çok hissettiğimiz anda bile o anın geçici olduğunu bir an olsun çıkardık mı aklımızdan? Güzel anlar hiç bitmesin diye fotoğraf karelerine sığınmadık mı? Günde beş kez yalnızlığımızı itiraf etmedik mi? Avcumuzu açıp Tek Olan'a dua ederken, küçüklüğümüzden büyüklüğüne köprüler kurmadık mı?

Düştüğünde 'acımadı ki' diyen çocuklar gibi gizlemek istiyoruz acılarımızı. Düşlerimiz ipinden kopmuş balonlar gibi kaybolduğunda, bir kez daha anlıyoruz yalnızlık imtihanımızı. Kalbimizin özgül ağırlığını bir başka kalb taşıyamazken ve ancak gölgemiz kadar var olabilirken, bir başka kalbte nasıl beka bulabiliriz? Ve nasıl anlatabiliriz kendimizi, kendini dahi anlamamışlara? Bizi anlamayan insanlar arasında bir hayatın ardına düşerken, onlara kızmak, sınırlı oluşlarını yüzlerine vurmakta değil hüner. Asıl hüner, çaresizliğimizle onların çaresizliklerini birleştirip bir 'çare' bulabilmekte. Hiçbirimizin 'yağmur'u sözcük biçiminde uymuyorken birbirine, hepimizinkinin uyduğu bir üçüncü yağmuru bulmalı. Etrafımızdaki insan yoğunluğuna rağmen, ruhumuzun pergelini 'tek' olanda sabit tutup, insanlar arasında bir 'sınırlı' gibi yaşamalı.

İnsanların bizi anlamadığı anlar olur. Hattâ bizi tamamen yanlış anladıkları zamanlar da olur. En çok emeğimizin geçtiği, fedakârlık kapılarını sonuna kadar araladığımız insanlar, küçük bir noktaya takılıp bizi unutabilir. En çok ihtiyacımız olduğu anlarda en sevdiklerimizi bile yanımızda bulamayabiliriz. Ya da en güvendiklerimiz bizi şaşırtıp, kalbimizde çizikler olmasına sebep olabilir. Her kim, 'sürekli değişen' anlamına gelen 'kalb'e sahipse, sürekli değişecek ve hiçbir zaman tamamıyla 'güvenli' olmayacaktır. Hasılı bu dünyada insana dair ne varsa, hep bir yanı yarım ve bir yanı eksik kalacaktır. İnsan insana yetemez, ancak hayatına anlam katabilir, muhtaçlığını azaltabilir. Hayatın bütün karmaşası ve kalabalığı arasında hepimiz şahsî menkıbemizi yaşarız. Küçük hayatlarımız ve yalnızlıklarımız birbirine eklendiğinde kanaviçe misali, hal diliyle 'herkesin her şeyi' olan varlığı ifade ederiz.

Molla Cami: 'Sıcaktan kaçan ve bir ağaç gölgesine sığınan adam, ne gariptir ki, ağaçtan hoşlanmaz da gölgeyi sever.' diyor. Öyle ki, soru sorup cevap verme yeri olan aklımıza ve hissedip duyma yeri olan kalbimize 'yegane' olanı işaret ediyor. 'Alâka-i kalbe lâyık olmayanlara' haddinden fazla bağlanırken, yenilgi üstüne yenilgi yaşadığımızı anlatıyor. Ne nefis sadık bir yâr, ne de dünya kalıcı bir diyarken, tutundukça kavileşen bir bağa dikkat çekiyor. Şu mısralar da bu bağı ne güzel özetliyor:
'Kimsesiz hiç kimse yok, herkesin var kimsesi.
Kimsesiz kaldım medet, ey kimsesizler kimsesi.'

Bu yaşadığımız bir yalnızlık hikâyesi.
Elif gibi dik, elif kadar anlam dolu.
Yanına gelen her harfe hayat katmasından ziyade, kendi sırlarıyla iç içe...
Hüzün dolu ama mağrur bir başı var elifin.
Bir başına ama sırtını dayadığı güçten dolayı çok kudretli.
Kendi yalnızlığının farkındalığıyla birlikte 'Tek ve Bir' Olan Varlık'a ışık tutuyor.
Hz. Muhammed (sas)'in Hira'daki, Gandhi'nin Hindistan'daki ve Bediüzzaman'ın Barla'daki yalnızlığı gibi... İnsana düşen; kendi ruh rıhtımına çekilip, dışarıdaki seslerden uzaklaşarak 'yalnız'lığın şuuruna varmak ve içindeki sesleri çoğaltmak. Issız yerlerde kendi için bir evren olabilmek...
Ve bütün sözlerin üstündeki o büyük sözü bulabilmek...
--------------------------------------------------------------------
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Askin-Elif-Hali

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Oct 11, 2009
Mesajlar: 86
Nereden: izmir_



MesajTarih: 12 Kasım 2009, Perşembe 09:18:06    Mesaj Konusu: Re: YALNIZLIK...! Alıntıyla Cevap Ver

Yalnızlık yorucudur, yalnızlık ağır.

Yalnızlık insanı kendine bırakır. Bir insanın kendisiyle yaşamasını öğrenmek çoğu zaman bir yabancıyla yaşamasını öğrenmesinden daha zordur.

Yalnız insan, kendi kalabalıklarla iyi geçinmesini öğrenir. Evin kapısını hep anahtarla açmaktır yalnızlık, kahveyi hep kendin yapmaktır.

Yalnızlık varlığında sıkıcı olan, yokluğunda üzücü olan ama aslında pek de sevilmeyen bir sevgilidir. Var olanların kurtulmak, yok olanların sahip olmak istedikleri belalı adamdır yalnızlık.

Yalnızlık adı üstünde yalındır, insanın en yalın en saf halidir.
Yalnızlık tanıksız yaşamaktır her şeyi. Ardında hiçbir tanık bırakmadan geçip gitmektir hayatın içinden.

Yalnızlığın en büyük tanığı sessizliktir ve çoğu zaman bozmak istemez yalnız insan sessizliği... Kapısı ağırdır yalnızlığın, bir kere kapandı mı tek başına açmak güçtür...

Bomboş bir tiyatrodur yalnızlık. Tek kişilik bir oyundur hayat ve perdeyi hep yalnız kapatırsın.
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

_Nesil_

Tecrübeli Üye
Tecrübeli Üye



Kayıt: Sep 09, 2009
Mesajlar: 321




MesajTarih: 15 Kasım 2009, Pazar 18:51:13    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

"Bir Elif Miktarı Yalnızlık" / Yüsra Mesude

* * *

Güzel bir yazı, sıkılmadan zevkle okudum. Paylaşım için teşekkürler Askin-Elif-Hali kırmızı gül

Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Serbest Kürsü... Kategori Dışı... Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^