Anasayfa | Fotograf Albümü |Forumumuz |Downloads | Hesabınız | Ziyaretçi Defteri|İletişim| Radyo

Oymalitepe.Net :: Başlığı Görüntüle - UFOLAR
 SSSSSS   AramaArama   Kullanıcı GruplarıKullanıcı Grupları   ProfilProfil   Özel mesajlarınızı kontrol etmek için login olunÖzel mesajlarınızı kontrol etmek için login olun   GirişGiriş 

UFOLAR

 
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Bilim ve Teknoloji Dünyası Bilim ve Teknoloji Dünyası
Önceki Başlık :: Sonraki Başlık  
Yazar Mesaj

zafersoy

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON



MesajTarih: 29 Haziran 2009, Pazartesi 12:35:32    Mesaj Konusu: UFOLAR Alıntıyla Cevap Ver

öncelikle ufo veya ufolar denen dünya dışı varlıkların olduğuna inanıyorum.bu inancımıda allah(c.c) onsekiz bin alem yarattık ayeti-i kerimesine dayanarak söylüyorum.
çünkü insanlar,melekler,cinler,bitkiler,hayvanlar diye bir sıralama yaptıktan sonra geriye kalan varlıkların ne olduğu her zaman merak konum olmuştur.birde 1800 lerin ikinci yarısından sonra teknolojik buluşların yapılması,1850 yıl içerisinde insanların sadece mekanik aletleri kullanmaları ve geride bıraktığımız 160 yıl içerisinde 1800 yılda bulunamayan alet ve araçların yapılmış olması hep aklımda soru işaretlerine sebep olmuştur.
gerçi teknoloji bakımından şuan kullanılan alet ve araçlar sadece o 1800 lü yıllarda bulunan icatları sadece geliştirilmesiyle devam etmiş yani günümüzde çokta ele avuca sığacak gelişmeler olmamıştır.iyonosferin radyo dalgalarını ilettiği keşfedilerek telsiz icat edilmiş ve onu geliştirerek şuanki cep telefonumuzu kullanır hale gelmişiz.motor ve motor sistemi icat edilmiş onun üzerine bir kılıf koyularak araba olmuş,uçak olmuş,uzay mekiği olmuş.barut'un itici kuvveti keşfedilmiş;top iken tabanca olmuş tüfek olmuş.yani anlatmak istediğim sadece geçmişte bulunan icatların geliştirilmesinden başka birşey olmamış.kullanılan her malzeme ve yeni bir icattır diye duyurulan herşey 150 yıl önce bulunmaya başlanmış icatların sadece geliştirilmesiyle tamamlanmış ve modernizasyonu yapılmıştır..
bulunan bu icatlara ufolar veya dünya dışı varlıkların bizlere direkt veya endirekt olarak sebep olduğu kanısındayım.öyleki eski aztek ve mısır uygarlıklarında yapıt ve yer şekillerinde bunların izleri mevcuttur.

Çöp bidonu içindeki yemek artıkları, hiç koku vermeden Piramit içinde mumyalaşır.

Kesik, yanık, sıyrık gibi yaralar büyükçe bir Piramit’in içinde daha çabuk iyileşme eğilimi gösterir.

Piramitlerin bazı odalarının içinde ne olduğu hakkında bir bilgi yoktur; araştırmacıların çoğu, ya içinde kayboldular ya da aynı yerde birkaç tur attılar, fakat içlerini göremediler.

Piramitlerin içi yazın soğuk kışın sıcak olur

Büyük Piramitin açilari,Nil’in delta yöresini iki esit parçaya bölerler.

Gize’deki üç piramit aralarinda bir Pitagor üçgeni olacak sekilde düzenlenmislerdir.Bu üçgenin kenarlarinin birbirlerine göre orani 3:4:5′dir.

Büyük Piramitin tabininin yüzeyi,anitin yarisinin iki katina bölündügünde pi=3,14 sayisi elde edilir.

Büyük Piramitin dört yüzeyinin toplam yüzölçümü,piramit yüksekliginin karesine esittir.

Büyük Piramit,dünyanin kara kitlesinin merkezinde yer aliyor.

Büyük Piramit,dört ana yöne göre düzenlenerek insa edilmistir.

Piramit dev bir günes saatidir.Ekim ortasiyla Mart basi arasinda düsürdügü gölgeler mevsimleri ve yilin uzunlugunu gösterirler.Piramiti çeviren tas levhalarin uzunlugu bir günün gölge uzunluguna esittir.Bu gölgelerin tas levhalar üstinde gözlenmesiyle günün 0,2419 bölümünde yilin uzunlugu yanlissiz olarak saptanabiliyordu.

Büyük Piramit’le dünyanin merkezi arasindaki uzaklik,Kuzey kutbuyla arasindaki uzakliga esittir ve kuzey kutbuyla dünyanin merkezi arasindaki uzakliga esittir.

Piramitin yüksekligiyle,çevresi arasindaki oran,bir dairenin yari çapiyla çevresi arasindaki oranin dengidir.Dört kenarlar dünyanin en büyük ve çarpici üçgenleridir.

piramit bilgilerinden alıntıdır...
bu tür yapılara dünya dışı varlıkların direkt olarak katkı sağladığını inanıyorum çünkü o zamanlarda astronomi,matematik ve biyoloji şuanki bilgi ve ölçüm seviyesinde değildi.
Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.

Resmi büyütmek için üzerine tıklayın.


................................................devam edecek

<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

eliferdem

Elmas Üye
Elmas Üye



Kayıt: Sep 06, 2008
Mesajlar: 3901




MesajTarih: 29 Haziran 2009, Pazartesi 12:59:34    Mesaj Konusu: Re: UFOLAR Alıntıyla Cevap Ver

ilginç (:

Yan!" diyorum içime!..." Sadece sen yan! " Ve"Dayan!"diyorum gönlüme!..."Herkes mutlu olsun!... Sen dayan!..
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

nesli

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul



MesajTarih: 02 Temmuz 2009, Perşembe 22:12:45    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Öncelikle "ufo" lar ve "uzaylı" denilen yaratıkların varlığına inanmadığımı belirtmek istiyorum. Kur'ân-ı Kerim'e bakıldığında insan için "eşref-i mahlûk" ifadesi görülür. Eşref-i mahlukat da yaratılmışların en üstünü, en şereflisi anlamına gelir.

İnsan haricinde iddia edildiği gibi, ufo icat edebilecek teknolojiyi oluşturabilecek, yıllardır dünyamıza uzaktan seyretmek amaçlı yakalanmadan uğrayabilecekleri stratejiyi geliştirebilecek bir beyne sahip varlıklar olduğunu düşünemiyorum. Düşünmek, fikir sahibi olabilmek, icat edebilmek... gibi özelliklerin sadece insana özgü olduğunu düşünüyorum.

Görüldüğü iddia edilen varlıkların sebebi "illüzyon" olabilir. Birçok kişi için "halüsinasyon" olabilir. Daha da yüksek bir ihtimalle, zafersoy'un yukarıda 18.000 alem için saydığı bazı varlıkların oyunu olabilir.

* * *

Paylaşımınızla farklı bir bakış açısı görmemizi sağladığınız için teşekkürler zafersoy

.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan.......
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

zafersoy

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON



MesajTarih: 02 Temmuz 2009, Perşembe 22:57:30    Mesaj Konusu: Re: Alıntıyla Cevap Ver

nesli yorumun ile ;inananlar batıl inanmayanlar hak gibi bir ifade sunmaya çalışmışsın soru yani islamiyet ve ateizmin tam tersi bir ifade...insanlara bahşedilen aklı ve aklın vermiş olduğu ilüzyon hareketlerinin farkındayım..ancak yukarda örnekte veridğim gibi piramit'in özelliklerini ve tasarlanmasını günümüz insanları halen çözememiş olması acaba dünya dışı varlıkların olmasının bir delili değilmidir?..belkide onlarda insan diye kendi boyutlarında isimlendiriliyor ancak bizim görgü şahitlerimize göre ufo diye nitelendirliyor olabilir.insana verilen aklın ancak yanlız yüzde beşinin kullanılabildiğini,çok gelişmiş insanlarda bile bunun ancak yüzde sekiz olduğunu baz alırsak bizden daha akıllı varlıkların yönlendirmesiyle mısır piramidi ve daha bir sürü insan mantığının alamadığı yapıtlar yapılmış olamazmı soru

<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

nesli

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Sep 20, 2008
Mesajlar: 1498
Nereden: İstanbul



MesajTarih: 03 Temmuz 2009, Cuma 00:25:39    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

Alıntı:
nesli yorumun ile ;inananlar batıl inanmayanlar hak gibi bir ifade sunmaya çalışmışsın

Hayır, öyle bir ifade sunmaya çalışmadım. Bahsedilen konu hakkında kesin bir bilgi olmadığına göre kimseyi düşüncesinden ötürü yargılayamayız. Ben sadece düşüncemi sebebiyle ifade etmeye çalıştım. Sizin
Alıntı:
öncelikle ufo veya ufolar denen dünya dışı varlıkların olduğuna inanıyorum.bu inancımıda allah(c.c) onsekiz bin alem yarattık ayeti-i kerimesine dayanarak söylüyorum.

şeklindeki yorumunuz gibi. Konuyu sadece sizin bakış açınızla değerlendirdim o kadar.
Kaldı ki, öyle bir sonuç çıkacak şekilde yorumuma yaklaşımınızla, sizin yorumunuzu değerlendirdiğimizde, yine aynı sonuç çıkacaktır.

* * *

Yukarıdaki açıklamanızdan sizin "uzayda dünya haricinde bir yerlerde, bizim bildiğimiz anladığımız insan modelinin beyin olarak daha üstünlerinin( beyni kullanım açısından) var olduğuna ve onların dünyayı "ufo" diye adlandırılan araçlarla ziyaret edip dünyada bir takım müdahalelerde bulunduklarına, hatta insanları yönlendirdiklerine, işaretler bıraktıklarına" inandığınızı anladım.

Bu sizin düşünceniz, yanlıştır demiyorum çünkü yanlış olduğuna dair kesin deliller yok elimizde. Benim düşüncem yukarıdaki yorumumda belirttiği gibi "insan" (dünyada bildiğimiz insan modeli) dışında daha üstün insanların olmadığı, daha doğrusu dünya dışında başka insanların olmadığı yönündedir. Bu inancıma dini yönden sebepler gösterebilirim fakat; konu bu değil.

* * *

Alıntı:
yukarda örnekte veridğim gibi piramit'in özelliklerini ve tasarlanmasını günümüz insanları halen çözememiş olması acaba dünya dışı varlıkların olmasının bir delili değilmidir?

Bence delil olmayabilir. Bunu da şu şekilde açıklayabilirim. Aşağıda da dediğiniz gibi beynimizin henüz daha % olarak çok azını kullanabiliyoruz.
Alıntı:
insana verilen aklın ancak yanlız yüzde beşinin kullanılabildiğini,çok gelişmiş insanlarda bile bunun ancak yüzde sekiz olduğunu baz alırsak

Verdiğiniz piramit örneğindeki durumu çözememiş olmamızın sebebi de bu olamaz mı? Belkide beynimizin daha fazlasını kullanmayı öğrendiğimizde aklımızın ermediği o duruma da mantıklı, bilimsel bir sebep bulabileceğiz.

.......Rüzgar gibi geçti hayatımdan, adı ^^KaRaYeL^^ olan.......
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 03 Temmuz 2009, Cuma 09:05:50    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

Kur'an-ı Kerim'de, İsra Suresi 70. Ayette der ki:

"Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları, güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık."

Dini bir yorum yapmak istemiyorum, sadece şu an bildiklerimizin tam anlamıyla açıklamaya yetmeyeceğini söylemek istiyorum.

Geçtiğimiz yüzyılın başlarında, Max Planck'ın, önce parçacık teoremi ile başlayan, sonrasında, Einstein'in özel ve genel görecelik kuramı ile devam eden, ışığın (fotonların) özellikleri, şu an içinde olduğumuz evrenin sınırlarını ortaya koydu gibi görünüyor. Bulunduğumuz evrende veya boyutta, ulaşılabilecek en yüksek hız, ışık hızıdır. Herhangi bir kütlenin, bu hıza ulaşabilmesi için, enerjiye dönüşmesi gerekmektedir.

Yine benzer zamanlarda ortaya atılan, muhteşem kesinlikte sonuçlar veren "Quantum Fiziği" der ki, olması gereken, fakat evrende görünmeyen "Takyonlar" ışık hızından çok daha hızlı hareket ederler. Normal fotonların aksine, takyonların hızları düştüğünde, daha fazla enerji gerekir. Tabii ki burada, negatif enerjiden söz etmeliyiz. Bu arada Takyon'ların anlamının, hayalet olduğunu belirtmek lazım.

Şu anki evrende, bildiğimiz teknolojiyle, içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi'ni bile, ışık hızında bir baştan bir başa katedebilmemiz için, 100.000 yıl geçmesi gerekir ki buna, akıllı insanlığın bile ömrü yetmez görünüyor. Diğer galaksilerden, bizlere ulaşabilecekler için de bu geçerlidir. Tabii ki, yıl derken, dünyamızdaki zamandan bahsediyorum. Zaman evrenin her noktasında farklı akmakta, kütleler yoğunlaştıkça yavaş, azaldıkça hızlanmaktadır. Buna zamanın bükülmesi denir ki kütle ile zaman, birbirine sıkı sıkı bağlanmışlardır. Örneğin, kütleleri çok fazla olan karadelikler yakınında zamanın, neredeyse durduğu tahmin edilmektedir. Fakat buralarda, kütlenin de karadeliklerin çekim kuvvetine dayanabilmesi imkansız görünmektedir, ki ışık bile karadeliklerin olay ufkundan kaçamaz.

Bu şu anlama geliyor ki, uzayda bir yerden bir yere gereken zamanda gidebilmek için, ışık hızı engelinin aşılması gerekir. Şu an teknolojimiz ve bilgimiz, ışık hızını aşmaya yetmiyor. Bizden daha akıllı canlıların olduğunu varsayar ve antimaddeyi keşfettiklerini ve kullanabildiklerini düşünürsek, bu mümkün olabilir gibi görünüyor. O takdirde, ışık hızı engelini aşar, takyon hızlarını kullanır, farklı bir boyuta geçer, evreni bir baştan bir başa katedebilirler. Bu aynı zamanda, zamanda da yolculuğu mümkün kılabilir. Bu düşünce, quantum fiziğinin olabilirleri arasındadır. Şurası gerçek ki, eğer teoriler, bir şeyin olabileceğini söylüyorsa, ilerde keşfedilecek anlamı taşımaktadır. Periyodik cetveldeki elementler bile, teorik hesaplamalar sonucunda, olmaları gerektiği konumlara yerleştirilmiş, bulunduklarında isimleri verilmiştir.

Sonuç:
Eğer bir gurup akıllı yaratık, takyon hızlarında hareket edebilmeyi keşfettilerse, bulunduğumuz evrende dilediği gibi hareket edebilecekler, zamanda da yolculuk yapabileceklerdir. Bu akıllı yaratıklar bizim torunlarımız bile olabilirler. Madem ki zaman engel olmaktan çıkacaktır, neden gördüğümüz UFO'lar, gelecekten olmasınlar?

Newton fiziğinin eylemsizlik prensibini hatırlarsak, hızla giden bir cisim, momentini aniden değiştiremez. Gözlemcilere göre UFO'ların, doksan derecelik manevraları yüksek hızlarda yapabildikleri söylenmiştir ki, bu ancak, zamanda yolculukla veya enerji halinde mümkün olabilecektir.

Çok özet olmasına rağmen oldukça fazla yer tuttu. Umarım çok karmaşık anlatmamışımdır. Bu yüzden piramitlere gelemedim bile. Eğer ilgilenen olursa devamını yazabilirim.

Saygılarımla.

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

zafersoy

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON



MesajTarih: 03 Temmuz 2009, Cuma 12:08:53    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

ben her zaman şunu düşünmüşümdür..insan oğlu en akıllı varlıktır ancak beyninin sadece %5,13,25, (değişik varsayımlar) kullanabiliyor.öyleki kızıldenizi ikiye yarmak veya ayı dünyaya yaklaştırmak gibi mucizevi olayları yapan peygamberler bile ancak % 40'nı kullanabildiği varsayımlarınıda göz önüne alırsak %100 ü kullana bilen canlılar neden olmasın.. soru veya bu sayıya yaklaşabilen insanlar neden olmasın...veya neden 100 lük bir enerjinin yarısından daha azını kullanabiliyoruz..madem en akıllı varlık insan,yine insan olan ve tuğrul beyin sölediği gibi bizim torunlarımız veya bizim atalarımız değişik boyutlarda yaşamlarını devam ettiriyor olamazmı soru

<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

Bence

Bağımlı Üye
Bağımlı Üye



Kayıt: Feb 19, 2008
Mesajlar: 240




MesajTarih: 03 Temmuz 2009, Cuma 16:50:57    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

İnsanoğlu, beyninin çok küçük bir yüzdesini değil de tamamını kullansa bile evrendeki bütün bilinmezlikleri çözeceğini varsayamayız.
Beynimizin tam kapasitesinin her şeye muktedir kılındığını kim iddia edebilir?

Bence, böyle bir kesinlikten söz edemeyiz.

Buradan hareketle diyebiliriz ki madem aklımız ( Beş duyumuzla farkındalığımız ) sınırlı, öyleyse hissediş ve farkına varış dünyamızın dışında birçok yaşam veya varlıkların olması mümkündür.

Sanırım buna kimsenin itirazı olmayacaktır.

Sorulması gereken veya merak edilen soru şudur:

Bu varlıklar, normal zamanlarda kendi dünyalarında iken yani biz onları göremez hissedemezken neden bizim dünyamıza geçiş yapıyorlar?

Bunu yapıyorlarsa neden bir görünüp bir kayboluyorlar ?

Eğer teknolojileri çok ileri veya çok farklı ise bizden çekinmelerine gerek var mı?

Kendilerine yaşayacak yeni bir dünya arıyorlarsa da problem değil.
Nasılsa onların dünyası farklı bir boyutta.

Kardeş kardeş yaşarız)

Belki de zaten beraber yaşıyoruz.

Arada bir içimizden birileri ile iletişim kurarlarken yanlışlıkla diğerlerine de görünüyorlar.

Şaka bir tarafa,Tuğrul Bey’in belirttiği gibi sadece Samonyolu galaksisi’nin boyutu 100.000 ışık yılından fazla olan bir evrende sadece kendi dünyamızda hayat var diyemeyiz.

Ama görüldüğü varsayılan UFO’larla ilgili bir netlik olmadığı da aşikar.

Burada Nesli’ye katılıyorum.

Kesinliğine teredütsüz inanmamız için daha somut verilere ihtiyacımız var.


Piramitlerle ilgili soru ve düşüncelerim de var ama Tuğrul Bey’in açıklamalarını bekleyeceğim.

Belki de sorularımın cevabını sormadan alırım.



Bence

......................
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 03 Temmuz 2009, Cuma 18:55:42    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

UFO'lar vardır demek, kesin kanıtlar olmadan mümkün olmadığı gibi, yoktur demek de mümkün değildir diye düşünüyorum. İnsanoğlundan başka akıllı, hatta daha akıllı canlılar olabilir mi sorusunun cevabı da önem taşımaktadır. Basit bir hesap yapılabilir. Şöyle ki, içinde bulunduğumuz Samanyolu Galaksisi'nde yaklaşık 200 milyar yıldız bulunmaktadır. Evrenin tamamında yaklaşık 200 milyar galaksi bulunduğu tahmin edilmektedir. Bu tahmin elbette ki, Hubble Uzay Teleskopu ve Dünyanın değişik bölgelerinde, uzaya yönelmiş devasa teleskoplarla yapılan gözlemlere dayanmaktadır. Rakamların büyüklüğü yazması kolay olduğundan basit gelebilir; ama sadece bir milyara kadar saymak, sıradan bir insanın yaklaşık 12 yılını alır. Tabii ki, 24 saat boyunca aralıksız saydığını varsayıyoruz. 200 milyar yıldızın, çok küçük bir yüzdesinin, güneşimiz ve dünyamız, ısı/mesafe oranlarını içerdiğini düşünsek bile, 100 milyarda bir olasılık olduğunda bile, sadece Galaksimizde en azından dünyamız gibi bir gezegen daha olabileceğini hesaba katmamız gerekir. Trilyonda bir olasılık bile olsa, evrendeki 200 milyar tane, 200 milyar yıldızdan sanırım epeyce dünya-güneş benzeri yıldız/gezegen kombinasyonuna rastlanabilecektir. Tabii ki bunlar sadece, son derece düşük olasılıkların bile, örnek miktarları çok çok büyük olduğunda, kayda değer sonuçlara ulaşabileceğinin göstergesidir sadece. Kesin kanıtları içermez.

Ama asıl problem, başka akıllı yaratıklar olmasından ziyade, evrende seyahat yapabilecek, ışık hızı bariyerinin sorun yatmayacağı türden, akıllı canlıların olması sorunudur. UFO'lar acaba var mı? Varlarsa, bizim evrenimizden mi, yoksa paralel evrenlerden mi gelmektedirler? Canlılar bizim türdaşlarımız mı? Yoksa atalarımız veya torunlarımız mı? Aynı zamanlardan mıyız?

Bence'nin soruları gerçekten isabetli. Eğer insan beyni tam kapasite ile çalışsaydı, acaba evrenin tüm sırlarını çözebilir miydik? Şu anda bu soruya ne olumlu ne de olumsuz cevap verilebilir. Einstein'ın beyninin, %25 kapasite ile çalıştığı varsayılır. Eğer böyleyse, biraz karamsar olmamız gerekir diye düşünüyorum. Çünkü, %25 kapasiteyle bile, evrenin genişlemesi buluşunu, Edwin Hubble'a kaptırdı. Önemli olan, sadece beyin fonksiyonlarının yüksek olması değil, bilimsel disiplinle, araştırmaya yönelmektir. Tüm sorular veya sorunların cevaplanması, mantiksal ve bilimsel tekniklerle mümkündür. Aksi halde söylenti veya şehir efsanesi olmaktan öteye gitmezler. Şu anda, A.B.D., Brezilya, İngiltere, Rusya ve hatta Türkiye gibi ülkeler, topladıkları verileri bu konuda araştırmalar yapanlara açmadıkça, veri eksikliği nedeniyle gerçek sonuçlara ulaşmak mümkün olmayacaktır. İddialar odur ki, bazı canlılar bulunmuş ve laboratuarlarda incelenmiştir. NASA tesislerinde, dünyaya düşmüş uzay gemileri vardır. Eski S.S.C.B. topraklarında düşmüş UFO'lar mevcuttur ve bu konudaki bulgular, gözlem yapan asker ve gözlemcilerce açıklanmıştır. UFO zaten ismi itibarıyla, tanımlanamayan uçan nesneler demektir ki, tanımlanabilse zaten sorun çözülmüş olacaktı.

Yine piramitlere yer kalmadı maalesef. Yarın astronomiyle ilgili, tarihsel gözlemleri, piramitlere ışık tutabilecek bazı ölçüm tekniklerini anlatmaya çalışayım. En basiti, bir güneş yılının nasıl ölçülebileceği, Firavun'un odasına belirgin bir günde veya günlerde güneş gelmesinin nasıl sağlanabileceğine ışık tutar. Diğer konuları da zamanla tartışabiliriz.

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

zafersoy

Platinyum Üye
Platinyum Üye



Kayıt: Oct 30, 2008
Mesajlar: 2039
Nereden: TRABZON



MesajTarih: 05 Temmuz 2009, Pazar 11:57:31    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

[quote="gursoyt"]Kur'an-ı Kerim'de, İsra Suresi 70. Ayette der ki:

"Yemin olsun, biz, âdemoğullarını onur ve üstünlükle donattık, onları karada ve denizde binitlerle yükledik. Onları, güzel ve temiz rızıklarla besledik. Ve onları, yarattıklarımızın birçoğundan üstün kıldık."

aslında islam dini kayıtsız şartsız teslimiyet dinidir.vahiy edilen ayet ve sure'lere yorum yapmak,aksini iddia etmek düşünülemez.ancak tuğrul beyin aktardığı yukarda bahsedilen ayette'de olduğu gibi kelimelerin anlam farklılıkları bazen çelişki yaratıyor.yarattıklarımızın birçoğundan cümlesindeki birçoğu bizim anladığımız mantıkla genelden biraz daha fazla anlamı taşır.ancak bütünü oluşturmaz.diyeceğim şudurki ayetten çıkarılacak sonuç bir çoğundan üstün ama hepsinden değil anlamını taşır.dolayısı ile bizden daha akıllı canlılar var tezimi doğrulayan bir ayet.
tabiki bu canlıların nerede ne zaman ne şekilde var olduklarını bilmiyorum'ki aynı dünya içerisinde farklı boyutlarda'da olabilirler veya uçsuz bucaksız galaksi içerisinde herhangi bir yerde'de olabilirler.insan beyni alabildiği ölçülerde mantığı sayesinde düşünerek bazı şeyleri bulmaya çalışıyor.özelliklede sinema sektörü insanların ortaya koyduğu tezleri geniş kitlelere yaymaya çalışırlar.ilk konuyu açarken bahsettiğim 150 yıldaki teknolojik gelişmeleri tesadüftür dün izlediğim transformers filminde bire bir aynı cümlelerin kullanılmasıyla tanık oldum..filmde buzulların altında 80 yıl önce bir robot bulunur üzerine bir baraj inşaa edilir ve şu ana kadarki teknolojik gelişmeler ondan elde edilen veriler doğrultusunda şekil alır.tabiki bu sadece hayal ürünü ama devlet sırları ve stratejik durumu göz önüne alırsak bu neden olmasın diye düşünmeden edemiyorum..geçmişte ve halen günümüzde'de ara sıra basında çıkan haberlerde UFO ların ele geçirildiği,pentagonda veya rus gizli servisinde incelemeler yapıldığı varsayılır.tabiki bu haberlerde kesinliği ıspatlanmamış olan haberlerdir.
..............devam edecek
konuya ilginizden ve yorumlarınızdan dolayı hepinize teşekkürler

<div>Ayağın kırıldı diye üzülme. Allah sana belki kanat verecek. <br>Kuyu dibinde kaldın diye kırılma belki oradan bile bir kapı açılır. <br>Yusuf kuyudan sultan oldu.."</div><br>
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder

gursoyt

Altın Üye
Altın Üye



Kayıt: Oct 29, 2008
Mesajlar: 823
Nereden: Ankara



MesajTarih: 07 Temmuz 2009, Salı 15:32:48    Mesaj Konusu: Re: UFO'lar Alıntıyla Cevap Ver

Açıkçası eldeki kısıtlı veriyle, dünya dışı canlılar var mı yok mu, farklı boyutlarda mı değil mi diye karar vermek mümkün değil. Ayetten kesin olarak anlaşıldığı üzere, insanoğlundan daha gelişkin yaratıklar vardır. Nerdedir, ne yaparlar, şekil ve boyutları nedir? Bunlar verilmemiştir. Dolayısıyla, zorlama sonuçlar çıkartmak da doğru olmaz. Sadece bilinmeli, gerektiğinde, bu tip yaşam türleri ile karşılaşıldığında, şaşırmamalı, hazır olmalıdır.

Mısır'daki piramitlere gelince, çözüm bulunmadığında, inşaatın uzaylılar tarafından ya da Atlantis'ten kurtulan gelişmiş insanlarca, yaptırıldığı varsayılır. Unutmayalım ki, Mimar Sinan'ın tekniği de günümüzde çözülebilmiş değildir. Hala havalandırma, aydınlatma, akustik ve kubbelerin statiği, nasıl inşa edildiği tam olarak anlaşılamamış, mimarlık fakültelerinde ders olarak okutulamamaktadır. Bosna Hersek'teki köprü yüzlerce senedir işlev görmekte, çatlak bile oluşmamaktaydı. Ünlü soykırım saldırısında, Sırplar tarafından bombalandı ve köprü hasar gördü. Modern teknolojiyle onarım yapıldı, fakat bir sene içinde yeniden çatlaklar oluştu. Ayasofya'nın kubbesinin, sütunsuz, yüzyıllardır ayakta kalmasını, depremlerden bile etkilenmemesini açıklamak şu anki bilimin sıkıntılarındandır. Şu bir gerçek ki, tüm bunlar insanlar tarafından yapılmıştı, fakat edinimler, gelecek kuşaklara, sağlıklı olarak aktarılamadı.

Bir Fransız mimar olan, Jean Pierre Houdin, piramitlerin inşaası için bir model düşündü ve üç boyutlu olarak tasarımın detaylarını bilim dünyasına sundu. Houdin’in teorisine göre, 4 bin 500 yıl önce inşa edilen ve her biri 2.5 ton olan 3 milyon taş bloktan oluşan piramit, aşamalı olarak kurulan iki rampa sayesinde yapıldı. İlk etapta 43 metrelik bir dış rampa kullanan Mısırlılar, ardından 136 metrelik spiral şekilli bir iç rampayla inşaatı tamamladı. Houdin’in modeli sayesinde, piramitleri uzaylıların yaptığına dair komplo teorileri de tarihe karıştı. Yani yüzbinlerce işçinin veya uzaylıların çalışmasına gerek yoktu. İyi bir planlamayla 4 bin 500 kişi inşaata yetecek işgücünü oluşturabilirdi.

Kraliyet destekli Fourier ve Laplace, şu anda tüm mühendisliklerin kullandıkları, transformasyonları gerçekleştirdiler. Differansiyel denklemler, büyük bir başarıyla çözülebiliyor, geçiş evreleri ve kararlı durum çözümleri bulunabiliyordu. O devirlerde, mühendisliklerin olmaması, bu değerli insanların buluşlarını etkilemedi. Soyut olarak, sadece eğlence ve bulmaca olarak modelleri geliştirdiler.

Bunlardan çok daha eski zamanlarda astronomi de aynı şekilde gelişti. İnsanların çok zamanları vardı, düşünmeye bolca zaman harcıyorlardı. Güneşi, gezegenleri, yıldızları, ayı takip ettiler. Mısır, ekvatora çok yakın olduğundan, havanın sıcaklığından, selleri, gel gitleri doğru tahmin edemiyorlardı. Ancak, yılların içinde mevsimleri, yılın tam periyodunu gözlemleyebildikten sonra, ürünlerini sağlıklı olarak sellerden koruyabilmeye balkadılar. Hemen şu sorulabilir, o kısıtlı bilgiyle, nasıl olur da 365 gün ve artık zamanı hesaplayabildiler? Çözümün basitliğine hayret edeceksiniz! Ucunda bir delik olan sopa düşünün. Bir duvarın önünde açıkta dursun. Duvarda, sopadaki delikten geçip, duvara yansıyan güneşin imajını çevreleyin. Bu imaj aynı noktaya, aynı şekilde, senede ancak 1 kere gelebilir. Mısırlılar, bu günleri saydılar. Doğru sayıyı da buldular. Onlarca senede de sağlamasını yaptılar, ürünlerini ve kendilerini, Nil nehrinin taşkınlarından koruyabildiler.

Yukarıda bahsettiğim teknikle, piramitlerin içindeki lahit odalarına, senenin bazı günlerinde (Firavunun doğduğu ve tahta çıktığı tarihlerde) güneş girmesinin hesabı bu şekilde yapıldı. İnşaat zaten birkaç sene sürdüğünden, son rötuşları yapmak için yeterli zamanları vardı. Bu iş için uzaylı desteğine değil, sadece biraz sezgisel düşünmeye ihtiyaç vardı. Herkes kendi doğum günü için böyle bir işaret dikebilir.

Unutmayalım ki, insanlık geçmişte edindiği bilgileri, sonraki nesillere sağlıklı aktarabilseydi, şu anda çok daha gelişmiş bilim ve teknolojiye ulaşmış olunurdu.

Tuğrul GÜRSOY
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder E-mail'i gönder MSN Messenger

Karayel61

Yeni Üye
Yeni Üye



Kayıt: Oct 17, 2009
Mesajlar: 1




MesajTarih: 18 Ekim 2009, Pazar 00:14:54    Mesaj Konusu: Alıntıyla Cevap Ver

neler oluyor hayattaa
Başa dön
Kullanıcı profilini gör Özel mesaj gönder

Tüm kadın aksesuar fırsatları için tıklayın !


Mesajları Göster:   
Yeni Başlık Gönder   Cevap Gönder    Oymalitepe.Net Forum Ana Sayfası -> Bilim ve Teknoloji Dünyası Tüm saatler GMT + 3 Saat
1. sayfa (Toplam 1 sayfa)

 
Forum Seçin:  
Bu forumda yeni konular açamazsınız
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz
Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz
Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız

We request you retain the full copyright notice below including the link to www.phpbb.com. This not only gives respect to the large amount of time given freely by the developers but also helps build interest, traffic and use of phpBB 2.0. If you cannot (for good reason) retain the full copyright we request you at least leave in place the Powered by phpBB line, with phpBB linked to www.phpbb.com. If you refuse to include even this then support on our forums may be affected. The phpBB Group : 2002 // --> Powered by phpBB © 2001, 2005 phpBB Group
Forums ©
Copyright © 2008 Oymalitepe.Net & Site Kurulumu-Düzenleme: L@ZKaN - kuzeyinoglu - ^^KaRaYeL^^