Tarih: 01 Temmuz 2009, Çarşamba 14:51:13 Mesaj Konusu: Kendine zaman ayırmak...
Bir ormanda iki kişi ağaç kesiyormuş. Birinci adam sabahları erkenden kalkıyor, ağaç kesmeye başlıyormus, bir ağaç devrilirken hemen diğerine geçiyormuş. Gün boyu ne dinleniyor ne ogle yemegi için kendine vakit ayırıyormus.. Akşamları da arkadaşından bir kaç saat sonra ağaç kesmeyi bırakıyormuş.
Ikinci adam ise arada bir dinleniyor ve hava kararmaya başladığında eve dönüyormuş. Bir hafta boyunca bu tempoda çalıştıktan sonra ne kadar ağaç kestiklerini saymaya baslamıslar.
Sonuç: Ikinci adam çok daha fazla ağaç kesmiş.
Birinci adam öfkelenmiş: "Bu nasıl olabilir? Ben daha çok çalıştım. Senden daha erken ise basladım, senden daha geç bitirdim. Ama sen daha fazla ağaç kestin. Bu işin sırrı ne?"
Ikinci adam yuzunde tebessümle yanıt vermiş: "Ortada bir sır yok. Sen durmaksızın çalışırken, ben arada bir dinlenip baltamı biliyordum. Keskin baltayla, daha az çabayla daha çok ağaç kesilir."
"Kendimizi geliştirmek, baltamızı bilemektir. Kendimize zaman ayırıp, yasamımızı objektif bir bakışla gözden geçirmektir. Zayıf buldugumuz alanlarımızı gelistirmek için çaba göstermektir. Bu, zihnimizin, ruhumuzun, karakterimizin güçlenmesi için olmazsa olmaz bir kosuldur. Delhi'deki ünlü tapınakta Sokrat'ın şu sozü yer alır: "Insan Kendini Tanı."
Kendini tanımak, §u anda oldugumuz noktayla olmak istedigimiz nokta arasındaki yoldur.Kendini tanımak,kendimizi nasıl gördüğümüz ile başkalarının bizi nasıl gördüğü arasında fark olmaması anlamına gelir.Bireysel ve iş yaşamımızda başarılı mutlu ve doyumlu olmak istiyorsak,baltamızı bilemek için kendimize zaman ayırmalıyız.
Tarih: 02 Temmuz 2009, Perşembe 18:29:08 Mesaj Konusu: Re:
Çok güzel bir öykü, teşekkürler Pamuk-61.
Olayı sadece çalışırken mola vermenin iyi olacağıyla sınırlamamak lazım. Sürekli aynı ortam ve durumda olmanın da kişiyi yıpratacağını düşünüyorum. Bu yüzdendir ki, emekli olup evde oturmaya başlayan çiftler, birbirlerini yıpratmaya başlarlar. Çalışma hayatı, bir bakıma bu yıpranmayı dengeleyen unsurlardan biridir diye düşünüyorum. Kendi adıma söylüyorum, kendi başıma yapabileceğim, kendimi dinleyebileceğim anlar yaratmaya gayret ederim. Elbette ki, eşimle beraber olmayı da severrim ama, kendi başına kaldığımız özel anlara ekstra ihtiyacımız vardır diye düşünüyorum. Mesela tek başına uzun mesafe koşuları yapmak, yüzmek, müzik dinlemek, bir enstruman çalmak gibi. Hiç ıssız bir yerde, avazınız çıktığı kadar bağırıp, bunun ne denli iyi geldiğini denediniz mi?
Bu forumda yeni konular açamazsınız Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı değiştiremezsiniz Bu forumdaki mesajlarınızı silemezsiniz Bu forumdaki anketlerde oy kullanamazsınız